ayro26

Burada Andrew Tate ve Savaş Odası'ndakiler Stirling Cooper, Justin Waller vb gibi insanlar da bu tür eğitimler ve savaş odasında olmayı satıyor. Burada anladığım kadarıyla Avon vb sistemli bir "pay" durumu da var. Bir piramit gibi durum. Fakat burada sadece reklam yapmıyor, önemli bir şey söylüyor. Vaktinizi kimlerle geçiriyorsunuz, neler yaprak geçiriyorsunuz? Bunun ne kadar önemli olduğunu iş dünyasında girince anladım. Dediklerine kulak verin. Boşa geçirecek vaktiniz yok. Kendinize dikkat edeceksiniz, iyi bakacaksınız.

Bir önceki videoda (bunalım/depresyon), bahsedilen 4 unsuru açıkladığı videosunu çevirip ekledim. Özellikle sonuncusu için söylüyorum; Tate Confidential videolarını izlerseniz böyle hareket ettiklerini göreceksin. Yani yapalım dedikten sonra yapıyorlar, momentum. Ağzından bir şey çıkarsa, bunu yapın, uygulayın. Harekete geçin. Bütün gün Acun izleyip, 4 saatinizi Reels ve TikTok videolarıyla tüketmeyin. Hemen bir şeyler yapmaya başlayın.

Luke'un yerde yatma mevzusu komedi, koptum. Luke normalde içki içmeyi sevmiyor. Tristan'da sünger gibi çekiyor mübarek. Baştaki yumurta olayı da; tavukların dinozorlardan evrimleşmiş olması ve hâlâ dinozor olarak kabul edilmesidir. Evet tavuklar dinozordur. Buradan yola çıkıyor ve Matrix sizi yanıltıyor diyor. Tabii işin geyiği var ancak temelde dinozor yumurtası yiyoruz :)

Tamamına katılıp katılmamak, komplo teorisi olarak görüp görmemek tabii ki size bağlı. Fakat bazı şeyleri düşünmek gerek. Mesela Türkiye'de "tek başına yaşam maliyeti" gittikçe artıyor. İktidar sürekli "3 çocuk" diyor, erken evlilik için teşvik ediyor. Üstelik gezme, eğlenme maliyetleri o kadar arttı ki; işi bitirip, eve gelip, çay demleyip, Acun izlerken eşin yaptığı kek yiyerek obezleşme yolunda bir hayat çizilmiş bile. Aksini istiyorsanız çok iyi kazanmanız gerek. Bunların üzerine "kafanı öne eğ" dediğim bir politika mevcut. Zengin olamazsın, düzgün hayat yaşayamazsın. Okulu bitir, üniversite okuyacaksan oku, okumuyorsan kadınsan evlen erkek isen askere gidip evlen. İşe gir. Evlendiğinde kredi ile araba al, 5 yıl (artık o bile mümkün değil) öde. Çocuk yap, ıvır zvırına para yetiştir. Araba kredisi bitsin, 20 yıllığına ev kredisi çek. Kredi kredi kredi... Neden? Kredin varsa, müdürüne/patronuna haksızlık karşısında başkaldıramazsın. Çünkü o ay ödesen bile sonraki ay kredi geliyor. Kredi kartı borçları geliyor. Yönetime hiç isyan edemezsin, aman bir şey değişmesin dersin. Dolayısıyla o savaşçı ruhunu; imparatorluklar kurup, çağ açıp çağ kapayan erkek ruhu alıp koparttılar mı? Maaşla çalışan köleler haline getirdiler değil mi? Gün boyu o kadar çalışıyorsun ki eve gidince cinselliğe vakit bile kalmıyor. Haftasonu eşini alıp tatile gidip kafa dağıtamıyorsun. Cinselliğin olmadığı bir evlilik dayattılar. Ayda 1 kez birlikte olanlar, kredi nedeniyle adaletsizliğe göz yumanlar... Hepsini geçtim bunca ahlâksız, şerefsiz örgütlü şekilde önemli noktalara gelip; Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş ahlâksızlıkları yaparken ve kendi gibi kitleleri bunları savunmaya çalışırken dürüst, ahlâklı, şerefli insanlara ne diyeceğiz? O kadar basiretsiz, o kadar korkaklar ki; ölümden, hapisten o kadar korkuyorlar ki anlatamam... Kahve masaları, rakı sofralarında ülkeyi kurtarıp sonra aynı basiretsizlik ve korkaklık dolu yaşamlarına geri dönüyorlar... Çünkü? KREDİ ÖDEMESİ VAR! Okula git, üniversite bitir, askerliği yap, evlen... Neden? Borçlan ve KAFANI ÖNE EĞ! Hemen bakalım: Üniversite masrafları (HBC araştırma raporuna göre): büyükşehirde okuyacak bir öğrencinin: Barınma 2 bin TL+ yemek gider 4 bin TL+ ulaşım gideri bin TL= 7 bin TL. Bu rakamda hiçbir ekstra dâhil değil, vakıf üniversiteleri için eğitim ücreti yok. Küçük şehirlerde ve devlette okuyan bir üniversite için ise, Barınma bin 250 TL+ yemek gider 2 bin 750 TL+ ulaşım gideri bin TL= 5 bin TL Dikkat edin AYLIK! Enflasyonu falan hesaba katmasak; 5 binden hesaplasak bile 12*4 (hazırlığı ve uzatmayı da saymayalım) = 240 bin lira ediyor! ÜNİVERSİTE OKUMANIN MALİYETİ ki çok iyimser! Bitti mi? Bitmez. Askerlik mi istiyorsun? Bedelli fiyatı: 80 bin lira. Yani 240+80 bin lirayıda koyarsak 320 bin lira! ** BİTTİ Mİ? Bitmez yaa... Söz+nişan+düğün (2022 itibarıyla): - tektaş : 15.000 - elbise: 1.500 - takım elbise : 1.500 (böyle yazmışlar ama bok bulursunuz) - çiçek+çikolata : 1.500 - kına mekanı: 5.000 - elbisesi: 1.000 - saç ve makyaj : 1.000 - organizasyon : 2.000 - mekân+organizasyon : 30-60 bin - gelinlik: 8 bin - düğün fotoğraf çekimi 2.500 - damatlık: 2.500 - gelin saçı + makyaj: 2.000 - araba kiralama ve süsleme : 1.500 - davetiye : 1.000 - gelin aksesur+buket vs: 1.000 TOPLAM: 87.000 TeLe... *** Bitti mi? Bok biter. - mutfak: 35.000 - yatak odası : 25.000 - oturma odası: 35.000 - elektronik eşyalar: 30.000 - banyo: 2.500 TOPLAM : 127.500 TeLe *** Buraya kadar hepsinin İYİMSER olduğunu anlamışsınızdır. Yine de toplayalım: Üniversite+askerlik+söz+nişan+düğün+eve çıkma = 534.500 TL Ben size bir bu kadar daha koyun derim. Eee bu kadar paranız var mı? Eminim yok. Peki ne yapacaksın? Borç alacaksın. Okuman için (bir önceki videoda üniversitenin neden saçmalık olduğunu anlattı Andrew tate), evlenmen için uğraşıyorlar ve "herkes yapıyor" diyerek bütün bu saçmalıkları sana dayatıyorlar. Çağ açıp çağ kapayan, imparatorluklar kuran, devrimler yapan erkeklerin içindeki savaşçı ruhu ve erkekliği alıyor; sırf herkes yaptığı için mantıklı olduğu dayatmasıyla üniversite okutturuyor, evlendiriyor ve evlenirken bir ton saçmalığı önüne koyuyorlar... Sonra hayatının geri kalan 20 yılı boyunca bunları ödemek için uğraşıyorsun. Okulmuş. Ne okulu? Finansal okur-yazarlık eğitimi verilmedi, iş kurma ve para kazanma eğitimi hiç verilmedi! Sadece çalışan olmak için eğitildiniz. Herkes gibi olmak, herkesin yaptığını yapmak için eğitildiniz ancak bir felsefeyle değil! Yarış nedeniyle... Ayaklanamaz, başkaldıramaz; en temel haksızlıklara dahi sesimizi çıkartamaz olduk. Peki neden? Dünyadaki bazı elitlerin ve çıkar gruplarının rahatı bozulmasın diye. Daha fazla para kazansınlar diye. Silkinip kendinize gelin. Kırmızı hapın tadına bakın! Bir hayatınız var ve bunu başkalarının dayatmalarına göre yaşamayı REDDEDİN!

Söylediklerinin bazıları biraz aşırı, bazıları da haklı olduğu hâlde biraz rahatsız edici olabilir. Fakat çoğunda haklı. Gerçekten haklı. Günümüzde, gençler ergenliğin başına gelince artık "takipçi sayısıyla" övünme başlıyor. Yeğenim 16 yaşında ve 12 yaşından itibaren uğraştı. Gamer olmak istedi, Youtube'da fenomen olmak istedi... Erkek kendisi. Lisede "fenomen" bir kız varmış, 5 bin takipçisi varmış. Tiktokçu, gençler için müthiş bir olay. Gençler bu yaşlara geldiğinde, doğal olarak (insan doğasıdır); ünlü olmak, tanınmak, herkese ulaşmak, havalı olmak istiyor. Hele hele Netflix dizi ve filmleri, Amerikan yapımı şeylerle bu "cool olma" meselesi iyice parlatıldı. Haliyle takipçi sayısı önemli hâle geldi. 12 yaşında bir kızın, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de takipçi kazanması çok kolay. 40-50 yaşında adamlar oturup, evlerinin köşesinde 15 yaşında kızın kalça sallama akımını izliyor. İnanılır gibi değil. Herkes bunun farkında. Bugün İstanbul'da bazı semtlere gittiğimde (Kadıköy vs), oradaki bilmem kimin instagram'da bilmem kaç yüz bin takipçisi olduğu ve şimdi onlyfans'da olduğunu konuşuyorlar. Kimdir nedir tanımıyorum. Çoğu zaman instagram'da 1 milyon takipçili bazı hesaplar görüyorum, kimler bilmiyorum. Fenomenlermiş. Bu ülkede kızlar 13-15 yaşlarında crop+şort ile kalça sallama akımları çekip, takipçilerini biner biner arttırabilir. Peki ya erkekler? Hani "erkek egemen" toplumuz ya, genç erkekler ne yapacak? Buna geleceğim ama kısaca bilgi vereyim: İş cinayetlerinde ölenler %96'sı erkek, Hapishanedekilerin %99,1'i erkek, evsizlerin %95'i erkek, Türkiye'de yok ama dünyada savaşta ölenlerin %96-99 oranında erkek olduğu, ortalamanın %98 olduğu ortada. Bugün şehrin işleyişini sağlayan lağımlarda, inşaatlarda; fırtınada kopan yüksek gerilim hattını, güzel sevgi pıtırcığı feministlerin instagram'a girmesi için onaran ve fırtınada bununla boğuşanlar yine erkek. Suça kurban giden, acımasız bir dünyada yaşayanlar erkek. Bununla ilgili kimse bir şey söylemiyor. Kadına şiddet diyorlar. Şiddetin her türlüsüne; kadın, erkek, çocuk, hayvan, doğa, hepsine karşıyız! Hapishane oranı %99 ile erkek! Aynı şekilde ergen gençlere bakıyorsun; kızlar twerk ile, cinsel kimliği ile öne çıkıp takipçi toplarken erkeklere bir kaç seçenek kalıyor: 1. zengin olursa ki değil, 2. fenomen ve ünlü olursa ki değil, 3. manyakça işler yaparsa (tek seçenek), takipçilerini arttırabiliyor. Buna eşcinsel gibi davranmak (öyle ya hiçbir yetisi olmayan, sadece eşcinsel olan tipleri milyonlar takip ediyor, sanatçı olan, yeteneği olup başarı kazananlar ayrı tabii). Tehlikeli işler, manyakça şeyler, insanları galeyana getirecek olaylar ve sözler... Genç erkeklerin takipçi kazanması için yapabilecekleri tek olay neredeyse bu. ** Kızlarımız "kolay yolu" buluyor. Diskolarda dans edince, kalçalarının loblarını gösteren şortlar giyince erkeklerin ilgisini çekiyorlar. Normal, erkekler cinsel dürtüyle sizinle ilgileniyorlar. Fakat erkeklerin gözünde evlenilecek, müthiş karaktere sahip olan, ilişki sırasında birbirinizi geliştirebileceğiniz biri olmayacaksınız. Bu kadar basit, anlaşılmayan nokta bu. Cinsellik, ilgi çekmek için çok basit bir yol ama etkili değil. Diyorlar ki "iyi erkekler yok". Normal. Çünkü: 1. erkek gibi erkek yani maskülen erkekleri feminizm adı altında feminen yapmaya çalıştınız, başardınız, 2. takıldığınız ortamlar ve yaptığınız şeyler ise dürüst, düzgün, temiz erkeğin isteyeceği şeyler değil! Bu kadar basit. Çocuk üniversite bitirmiş, hemen şirket kurmuş, batırmış, bir daha denemiş, tutturmuş. Borca girmiş, ödemiş, borca girmiş, onu da ödemiş, büyümüş, gelişmiş. Zenginleşmiş, ev almış, yazlık almış, lüks araba almış. Politikacılarla, televizyonda gördüğünüz iş insanlarıyla oturup kalkıyor. Bin bir çeşit insan tanımış. 1. gece 3'e kadar diskolarda mı sürtecek? 2. gece 2'de, yüzlerce erkeğin önünde kalça sallayan kıza "işte evlenilecek kız" mı diyecek? Andrew Tate gibi yalan söyleyin, gezmedim deyin demiyorum. Şahsen yalana tahammülüm yoktur. Öte yandan erkekler, kadınların hayatına değer katmaktan, farklı şeyler yaşatmaktan hoşlanır. Bunları duymak ister ama eski sevgililerinizle ne yaptıklarınızı duymak istemez. Bu dengeyi de kuramıyorsunuz. Bütün bunların üzerine kapris, trip, kompleks, saçma sapan tavırlar... Sonra iyi erkek yok. Peki sen iyi kadın mısın? Evlenilecek adam yok, peki sen evlenilecek kadın mısın? Çok iyi kadınlar tanıdım ama yalnızlar. Becerikliler, güzeller, evlenilecek kadınlar. Fakat erkeğin çekici bulduğu şeyleri anlayamıyorlar. Bu yüzden ilişkilerde devam edemiyorlar. Erkek gibi erkek istemiyorlar: romantik olsun, kadın ruhundan anlasın... Ya görgüsüz bir maçoya ya da göbekli, tüm gün tv izleyen, kendine bakmayan hanzoya gidiyorlar. Ya da düzgün erkeklerle(ki neyse aradıkları), tanışacakları yerlerde değiller. Bütün gün evdeyken kimle tanışacaksın? Neyle? Nasıl? Tinder'dan mı? Hayatında kimse olmayabilir. Bu, sorunlu ve kaosla boşanılacak bir ilişkiden katbekat iyidir. Sabırlı olun.

Böyle arkadaşlarınız vardır; evli, bekar, ufak, büyük, turist, şişman, sıska... Fark etmez önüne gelenle birlikte olur ve bununla övünür. Böyle bir açlığın coğrafyasındayız. Başka tip arkadaşlarınız vardır; kız mutsuzdur, kendisi mutsuzdur, sürekli kavga gürültü ama bırakıp gidemez. Çünkü korkaktır. Başka tip arkadaşlarınız vardır: illa kız arkadaşı olması gerek, illâ sevgilisi olması gerektiğini düşünür. Sevgilisi olmaması bir eksiklik, kötü bir şeydir. Lise ve üniversitenin başlarında kız ilişkileri konusunda inanılmaz kötüydüm. Lise günlüğüme "kızlar ona ilgi gösterse de o karşılık vermez" yazmışlardı sınıf arkadaşlarım. Bense ilgi gösterdiklerinin farkında bile değildim, muhabbet ediyorduk bence. Zaten bu yüzden beden dili, psikoloji, PUA (Mystery Method) vb şeylere taaa 2008'lerde başlamıştım. Kırmızı hap camiasının anlattığı bazı temel şeyleri o dönemde okuyup araştırıyordum (İngilizcem vardı, hepsine ulaşıyordum, facebook'ta grup kurmuştum). Fakat Türkiye'de PUA işi de "skor yapmaktan" ibaret. Herkes abaza gibi yattığı kız sayısını arttırmaya çalışıyor. Kadınların müthiş varlıklar olduğunu, onlarla birlikte güzel zaman geçirip, eğlenilebileceğini, evet cinselliğin de parçası olduğunu ancak günde 1 saat buna ayırsan bile kalan 23 saatte (uyurken bile) kadınla güzel vakit geçirebileceğinin farkında değillerdi. Türk erkekleri için kadınlar, yürüyen cinsel objeden ibaret. Oturup siyaset tartış demiyorum fakat kadınların seninle ilgili önerileri seni daha iyi bir erkek yapabilir (saç, giyim, davranış vs). Ya da yanında daha iyi hissedersin. O halde sen de kadına karşı kibar olmak ve kadını daha iyi bir kadın haline getirmek ZORUNDASIN. Bu, yasal bir zorunluluk değil fakat doğru düzgün bir erkek olacaksan, bunu yapacaksın! Yapmalısın. ** Günümüzde erkek kavramına bakıyorsun (feministlerin çizdiği modele hiç girmeyeceğim onlar erkek gibi kadın, kadın gibi erkekler istiyor): kadınlara eziyet eden, şiddet uygulayan, özgüvensizlikleri yüzünden kıskançlık krizlerine giren (Andrew'in dediği gibi başta sınırlarını belirleyeceksin, uymazsa çekip gideceksin), sevmediği şeyleri yaptığında çekip gitmeye hazır olmayan, 30 yaşına bile gelse 13 yaşında ergen çocuk gibi davranan tipler. Kadınları düşünmeyi bırakın. Bütün gün tinder'da kadın aramaya, Tiktok ve İnstagram'da kalça sallayan kızları izlemeye son verin! HİÇBİR ŞEY ELDE ETMEYECEKSİNİZ! Gençliğiniz gidecek, zamanınız gidecek, paranız gidecek. Daha da önemlisi; kendinizi geliştirme, disiplin kazanma, kadınlar tarafından arzulanan biri olma (fit, spor yapan disiplinli, bilgili, görgülü, kültürlü, sadece kadın değil erkeklere de liderlik edebilen vs..) fırsatını kaçıracaksınız. Gençler sizlere sesleniyorum! Kadınların peşinde koşmayın. Kendinize yatırım yapın: 1. haftanın en az 3 günü spora gidin 2. savunma sporu öğrenin 3. sporu (bedeni düzeltmek için fitness ve kardiyo) aksatmayın, bırakmayın 4. Sağlıklı beslenin, çöp gıdalardan (şeker, abur cubur, unlu şeyler) uzak durun 5. en az 3 litre su için ve spor yapıyorsanız +1 ilave edin, haftanın 3 günü maden suyu için 6. Kendiniz, aileniz ve ülkeniz için en azından ayda bir poligona gidin ve silah kullanmayı öğrenin 7. Kendinizi geliştireceğiniz udemy kurslarına yazılın, şehrinizdeki eğitimlere katılın (KOSGEB girişimcilik vb), hobi alanlarınızla ilgili eğitim/kurs/atölyelere katılın 8. İnsanlık tarihi, genel kültür, Türk tarihi, kültürü ve dili gibi konularda düzeyinizi arttırın 9. KADIN PEŞİNDE KOŞMAKTAN, DELİK MERAKLISI OLMAKTAN VAZGEÇİN! 10. Bütün bunların 3 ayda sonuçlanacağını düşünmeyin, 1-1,5 yıl sabredeceksiniz. Sabrı, disiplini, azmi öğreneceksiniz ve esasen 6 aydan sonra değişimi göreceksiniz. Ben Salı, Perşembe, Cumartesi kick boksa gidiyorum ve Pazartesi hariç diğer 3 gün fitness+kardiyodayım. 1 yılı geçti, vücudum şekillendi, kilo verdim. Şimdi kas hacmini arttıracağım. Kendini iyi hissediyorsun, özgüvenin artıyor. Sizlere vücut geliştiriciler gibi şişin demiyorum. Vücudunuzu biraz toplayın ve sadece görünüş değil, kardiyo ile kondisyonunuzu arttırın, sağlıklı olun (cinsel hayata da etki eder) diyorum. En güzel yatırım kendinize yapılan yatırımdır. CPD (Cinsel pazar değeri) artacak, yani kadınlar tarafından daha çekici bulunmaya başlayacaksınız. Fakat Andrew Tate ve kırmızı hapın (Dr. Red Pill, Rollo Tomassi, Jordan Peterson vb) söylediği maskülen ve sınırlar olan erkek haline de dönüşmeniz gerek. Kimse ve hiçbir şey için karakterinizden, sınırlarınızdan taviz vermeyin. Gençlere güveniyorum, sizleri seviyorum. Karşılıksız olarak bunca yazı çeviriyorum, lütfen hayatınızı değiştirin, kendinize yatırım yapın. Hemen başlayın! Bugün spora başlayın (paranız yoksa yürüyün, koşun), yediklerinize bugünden itibaren dikkat edin. Sizin gibi gençlere ihtiyacımız var.

All exercises and matches in Tate Confidential between 1-157

Andrew Tate; dikkat dağınıklığı, tembellik, canınızın istemesi, halsizlik vb durumların "beyninizden" kaynaklandığı ve kendinizi disipline etmenizi söylüyor. Doğru olduğunu düşünüyorum. Bir gece önce uyuyamamışken, işe gidip geliyorum. Yorgunum, halsizim. Spora gitmek istemiyorum. İnsanların %90'ı gitmez. Fakat diyorum ki "şimdi bırakırsam devamı gelecek". Kalkıp hazırlanıyorum ve spora gidiyorum. Salonda enerjim yerine geliyor. Disiplinden kopmamalıyız! Odaklanma problemimiz var çünkü her şey beynimizi bu yönde eğitiyor. Bundan kurtulmak için, saçmalıklara son vermeliyiz.

Sözlerine ve fikirlerine katılın veya katılmayın başka bir olay ancak Andrew Tate'in birden "farklı şirketlere ait" platformlardan aynı anda banlanması çok saçma. Bu nedenle videolarını çevirmeye başladım. Kadınların sorunlarını konuşuyoruz, peki erkekler? İntihar oranı erkeklerde, kadınlara göre 1.8 kat daha fazla. Evsizlerin %70'i erkek, Erkeklerin okulu bırakma oranı kadınlardan 7 kat daha fazla, Tutuklananların %75'i erkek, Mahkûm olanların %95'i erkek (dünya geneli) TSK'daki 430 bin 577 personelin 4.470'i kadın (Clinton hanımın dediği gibi savaşlar en çok kadınları etkiliyor değil mi?), Savaşlarda ölenlerin %95 ilâ %98'i erkek, İtfaiye, polis, asker çoğunlukta erkek ve HARCANABİLİR. Toplum tarafından böyle görüldü. Erkekler ölebilir, Fırtınada kopan yüksek gerilim hattını onarır, Yangınlara müdahale eder, Lağımları temizler, Tehlikeli inşaatlarda çalışır, Madenlerde çalışır... 2020 yılında iş cinayetlerine kurban giden 2 bin 279 kişinin 148'i kadın (erkekler harcanabilir değil mi?)... Türk tarihi ve kültürünü bilmeyen yurt dışı destekli STK'lara mensup ve bunların aklını çeldiği ergen kızlar, "kırmızı kuşağın bekaret değil Türk kültüründen geldiğini" yazdığım konuyu atıp beni defalarca linçlediler. İçeriğini okumamışlar bile. Yani erkeklerin de sorunları var. Kimse dillendirmiyor. Bunları da geçtim, gençler görünmez. Büyük baskı altında. Ciddi sorunlarla yüzleşiyorlar. Ergen olmak, toplumda büyümek çok zor. Peki bunları anlatan, dillendiren var mı? "İçinizdeki kadını kucaklayın" diyor 4'üncü dalga feministler... 2010'dan sonra haklı başlayan kadın hareketleri iyice "birilerinin kendi çıkarları için kitleleri kontrol ettiği" saçmalığa dönüştü. Yargıtay karar veriyor: düğünde takılan altın kadının. Benzin istasyonlarında kadınlar kasa, erkekler pompacı (maaş aynı). Sıcakta pişmek, soğukta donmak erkeğin işi. Erkek olduğu için zor şartlarla yüzleşecek! Kadınlar madenlerde çalıştırılamaz, yasak. Fakat eşitlik... Sevgili erkek kardeşlerim! Bunu da erkekler yaptı. Kız arkadaşınız olmazsa olmaz değildir. Kendinize yatırım yapın. Kendinizi geliştirin. Beğenmiyorsa, kaprisliyse, tripkârsa, saçma sapan davranıyorsa gidebilir. Yetişkin sitelerine girmeyi kesin, spora gidin, topluluklar içine karışın, okuyun, kendinizi geliştirn. Toplum saçmalıktır, toplum gibi davranmaya, sizlere sundukları saçmalıkları kabul etmeye son verin!