Andrew ve Tristan Tate'in Kardeşlik Bağı - Andrew Tristan Tate Brotherhood
Andrew Tate'in hayatına baktığımda, ne zenginliği, ne her yere gitmesi; hiçbirine özenmiyordum. Gerçekten özenebileceğim 2-3 şey vardı:
1- özgürlüğü, iş bağı yoktu, istediği yere gidiyordu (ki elinden aldılar)
2- kardeşlik bağı...
Tristan'ın abisine düşkünlüğünü eminim hepiniz fark etmişsinizdir. Kamera arkası videosunda da size çevirmiştim, muazzam bir bağı var, anlatıyor.
Belki benim gibi kardeşi olmayanlar vardır. Üzülmeyin. Yeğenleriniz, kuzenleriniz olabilir. Onlarla kardeş gibi olabilirsiniz. Abilik yapabilirsiniz. Veya dostlarınız, gerçek anlamda birkaç tane yakın dostlarınız olacak ve kardeş gibi olacaksınız.
Fakat Tristan ile Andrew'in arasındaki bağ apayrı. Birbirlerini ileriye taşıyan, birbirlerini destekleyen, motive eden bambaşka bir yapıları var.
156
views
Andrew Tate Tristan Tate Kamera Arkası
Normalde bu tür videoları pek çevirmiyorum ancak bunu çevirmek istedim. Çünkü 3-4 video var uzun, onun parçalarını çevirdim ama çevirmediğim bölümler vardı. Örneğin Andrew'in yardım vakfının çocuklara yaptığı yardımları, depremde bize yaptığı yardımları veya Ukrayna savaşından etkilenenlere yaptıkları. Bilmiyoruz, çünkü anlatmıyorlar. Anlattıkları birkaç video var, çevirememiştim. Bu mevcut.
Bunun dışında, ev hayatları, normal halleri de görünüyor. Mesela Andrew, işi bilen adamlara "siz bilirsiniz" diye bırakıyor. Fakat "feminist komünist insan hakları destekçisi lgbti savunucu vegan Sudesulara" sorsak, bu adam egoist.
Evinin bölümlerini gösteriyorlar, bu da hoşunuza gider diye düşündüm.
Yarın işim biraz yoğun, şu an 2 saattir çeviriyorum, saat gece 1.16 (haliyle zaten zor olan bazı dialoglar garip çevrilmiş olabilir). Renderladıktan sonra sıkıştıracağım, yükleyeceğim. Muhtemelen 2'yi bulacak. Yarın çevirmeyi düşünüyordum ama yoğunluktan çeviremeyebilirim. Akşamüstü yayınladılar, bugün aradan çıkartayım dedim.
Keyifli seyirler.
Son olarak, telegram kanalımız açıldı. Andrew Tate Türkiye (ileride farklı yöne doğru ilerleyecektir).
https://t.me/andrewtateturkiye
Esen kalın.
209
views
Andrew Tate Küçükken Beslenme Çantasıyla Çocuk Dövüyor - Türkçe Altyazılı
bir erkek çocuğu, erkek gibi yetiştirilmelidir. Ne yazık ki burada gözden kaçan durumlar mevcut. 1,5 yaşından itibaren dedem, anneannem ve annem ile yaşadım. Dedem Tatar'dır ve sert birisiydi ancak torununa karşı yumuşaktı. Evde 2 kadın vardı. 16 yaşımda kick boks yapmak istediğimde, kabul etmediler. Vurmak? Dayak yemek? Ne kadar mantıksız ve vahşice(!).
33 yaşımda kick boksa başladım. Normalde trafikte hakkımı gasp edenlerlee (kırmızıda geçen, emniyet şeridinden girmeye çalışan vs), inip boğuşurdum. Kick boksa başladığımdan beri pamuk gibi oldum. Dahası, kick boks ile birlikte kendimi çok daha iyi tanımaya başladım. Boyumun avantajı, nerelerde eksik olduğum, ne olduğu.. Birbirimize zarar vermiyoruz (ufak tefek şeyler oluyor ve sizi güçlendiriyor). Fakat canınızın acıması, en büyük derstir. Hata yaptığınızı hemen anlarsınız. Bu yüzden arkadaşlar, kadınların "vahşice" baktığı dövüş; aslında erkeklerin olgunlaşmasıdır.
Bu kavga sadece fiziksel değil, aynı zamanda hayata karşı da olmak zorunda. Şu an hayatımın en zor dönemlerinden birisini geçiriyorum ve yıllardır kırmızı hap, andrew tate olmsa; 2 yıldır düzenli spor yapıyor olmasaydım (ki küçüklükten beri yapıyorum ancak covid falan girdi, askere gittim vs), bunun üstesinden gelemezdim. Fitness ve kick boks ile kırmızı hap (Andrew Tate) yardım etti.
Erkek çocuklarınızı bir erkek gibi yetiştirin. Güçlü, iradeli, disiplinli...
Sizi böyle yetiştirmemiş olabilirler. Bu noktadan sonra kendimizi böyle yetiştireceğiz. Çelik gibi mentaliteye sahip olmak ZORUNDAYIZ!
Esen kalın.
394
views
Andrew Tate ile Ticarete Giriş
Açıklamayı mutlaka tamamen okuyun!
Arkadaşlar bu telifli bir şey, silinebilir. Rumble'da olacak, takip edin, oradan da silinirse, başka yere yüklerim.
Rumble hesabım (artık telefon uygulaması var): https://rumble.com/c/EmreCetin
**
Bu fikirler size ne kadar uzak geldi? Çok mu? O halde ticaretten o kadar uzaksınız; aileniz, okul ve kendi deneyimlerinizden ticarî bakış açısını henüz öğrenememişsiniz demektir. Ancak öğrenebilirsiniz. Bazı takipçiler ya da etrafımdan insanlar "nasıl iş yapayım, ne yapmalıyım?" diye soruyor. Ne yaparsanız yapın fark etmez; yapacak çok şey var, para kazanılacak bir sürü şey var. Ancak girişimci bakış açınız yoksa; aileden, arkadaşlardan, toplumdan, televizyondan, okuldan gelen o saçmalıklardan kurtulamazsanız, ne yaparsanız yapın sorun çıkacak.
Zengin Baba Yoksul Baba (ilk kitabı ve Nakit Akış kitabı özellikle tavsiyem), Babil'in En Zengin Adamı kitaplarıyla paraya bakış açım tamamıyla değişti ve 30 yaşında oldu. 7 yıldır iş yapıyoruz (ilaç arge), buradaki deneyim ve iş nedeniyle (60 firmayla çalışmışız), tanıdığım çok önemli insanlar oldu. 8-10 yaşlarında ticarete başlayanlar... Adını duyduğunuz firmaların sahipleri, Türkiye'nin en zengin insanları vs... Bu insanlardan öğrenebileceğim ne varsa öğrenmeye çalıştım.
İşte bütün bunlara bakarak diyorum ki; Andrew Tate'in söylediği birçok şey doğru. Ancak bunu biraz açmak gerek çünkü "yasal olmayın" demesini, "yasa dışı olun" demek olarak algılayabilirsiniz. Hayır! Ticarette gördüğüm şeylerden birisi de, para kazanan bazı kişilerin yaptığı işlerin yasa dışı olmadığı ancak yasalardaki bazı boşluklardan da yararlandığı. Yani bir açık var.
Şirket kurmak, logo, kayıtlar, odalara kayıt vs vs derken işler büyüyor, uzuyor, hantallaşıyor ve dediği gibi para harcıyorsunuz. Hani para? Bunu, başka türlü yapabilirsiniz. Tanıdıklarınızın şirketinden vs. Olayın özü bunlara para harcamayın diyor. Lütfen bunu "yasa dışı çalış" şeklinde algılamayın!
**
Öte yandan hız konusunda katılıyorum ama bunu ben de beceremediğimi bir süredir fark etmiştim. Buna ağırlık vereceğim. Hız olmalı, hızlı olmalısınız. Zengin insanlar böyle davranıyor. Üretim tesisi kurmuyor, arge yapmıyor. Zenginleşene kadar, para kazanana kadar hızlı. Al, sat, üret, marka, alıcı bul... Hatta önce alıcı bulup (çevresiyle), sonra alıcının istediği şeyi ayarlıyor. Bunlar önemli ve sizi başarıya götüren bunlar oluyor.
**
Kısaca fazla para yatırmadan, hızlıca satacağınız ürünleri bulun. Denemelerinizi yapın. Olacak mı görün. Yasa dışı hiçbir işe bulaşmayın, SAKIN!
Diyeceksiniz ki "yasal olmadan nasıl olacak?". Şirket kaydı falan filan? Size bir örnek göstereyim (İngilizce ne yazık ki):
https://youtu.be/XqXiS_0PDDY
Kanalda güzel şeyler var. Burada eleman dropshipping yapıyor. Önce site açıyor ki üretici firma görselleriyle ve o ürünü satan elemanın sözleriyle (kopyalıyor resmen). Satıştan sonra 1 hafta 10 günde ellerine ulaşıyor. Bakın oluyor mu? Oluyor işte. Websitesiyle reklam yap dediği bu. Bir ürün olur, henüz marka falan değil mesela "çiçekli sabun". Açarsın ciceklisabun.com daha sonra çiçekli sabun reklamı yapıp sipariş alırsın. Oradan gelen parayla ürettirip gönderirsin.
Yaratıcı bir alan, farklı düşünmek gerek. Yapacak çok iş var. Arkadaşlar yok diyor. Bakın Amazon'da, Hepsiburada satan bir ürüne bakın, görseli kopyalayıp Alibaba'da aratın. Oradan 1.000 adet getirtip satabilirsiniz. Amazon'un yurtdışındaki depolarında satabilirsiniz. Peki kârlı olacak mı? Mesela aklımda bir ürün var, 1.000 adetin gelişi 17 bin. Ürünü abalaj olarak satabilirim ya da ilerleyen süreçte içine konulacak ürün de bende olduğundan üretip satabilirim. İki seçenek de mevcut. Türkiye'de olmayan bir şey.
Yani yapılacak çok iş var, sadece bakış açınızı değiştirmeniz gerek.
Aileden (özellikle benimkiler gibi memursa ki onların da aileleri işçi, haliyle maaşlı çalışan kafa yapısı var), arkadaşlardan bazı saçmalıkları öğrediyseniz ve okullarda "iyi bir çalışan olma" zihniyetini öğrenenlerden biriyseniz; önce bakış açınızı ve zihniyetinizi değiştirmeniz gerek. Bunlarla ilgili videolar, filmler izlemeniz gerek. Hangi film? Mesela Mc Donald's. Hangi kitap? Yazdım. Zenginlerin etrafında bulunun. Gidip ücretsiz olarak 1-2 ay çalışmayı ancak karşılığında girişimcilik, yönetim konularında eğitmelerini isteyin. Bakış açınız değiştikten sonra iş yapmaya başlayın. Diğer türlü sıkıntı olacaktır.
İyi seyirler
405
views
Andrew Tate Para Kazanma Yolları - Türkçe Altyazılı
Söylediği şeylerde haklı. Bunları, 30 yaşımda, birazdan önereceğim kitapları okuduktan sonra ve 7 yıldır açtığımız şirket sayesinde ve bu süreçte tanıdığım zengin insanlarla konuşarak ve gözlemleyerek öğrenmiştim.
İş yapmak istiyorsunuz peki ne yapacaksınız? Andrew Tate'in bu konuda birkaç söylemi var, bunları çevireceğim. Fakat işe başlamadan önce bazı temelleri anlamak zorundasınız. Para kazanma yolları, zenginlerin nasıl düşündüğü, neler yapacağınız...
İnsanlar genelde "param olsa şirket açardım" diye düşünüyor. Parası olsa ofis kiralar, bilgisayar alır, çalışan işe alır, binlerce kutuluk ürün üretir, pazarlama firmasına yüz binler verir, çalışanlar işe alır ve para kazanırdı. Fakat şansa bakın parası yok! Belki böyle düşündüğünüz için paranız yok?
Andrew'in birkaç gün içerisinde çevireceğim videosu var ve şöyle diyor: "şirketim için 5 binden fazla harcamam". Birkaç işe girişirim, denerim, fikre önem veririm. Nasıl yapacağını da anlatmış.
Parayla herkes satış yapar, önemli olan paran olmadan bunu başarabilecek yolları bulmak...
Önerdiğim kitapların başında:
Zengin Baba Yoksul Baba
Zengin Baba Yoksul Baba Nakit Akışı
Babil'in En Zengin Adamı
kitapları geliyor. Öncelikle bunlardan başlayabilirsiniz. Yıllardır ailelerimiz, toplum ve eğitim sistemi bize kötü alışkanlık ve düşünceler kazandırdı. Efendim Sabancı zenginmiş ama oğlu engelliymiş. Yok efendim zengin olunca binbir çeşit bela geliyormuş başına. Veya "çok söz yalansız, çok mal günahsız olmaz" gibi sürekli olarak paraya karşı kötü bir bakış açısı kazandırdı. Bir insan var, sevmiyorsunuz, sürekli kötü düşünüyorsunuz. Bu insan size gelir mi? Aynı şekilde para da gelmez. Bakış açınızı değiştirmek ZORUNDASINIZ. Bunu nasıl yapacaksınız? Farklı düşünenleri dinleyerek, kitaplar okuyarak, para kazanmayı bilen insanlarla birlikte ve sürekli olarak para kazanmayı düşünen çevrelerde takılarak...
Yakında bir şirket kurmayı planlıyorum. Öyle plazada muazzam paralarla kurulan şirket değil; en temel gereklilikleri sağlayan 10-15 bin liram varken kurulan bir şirket. Dolayısıyla ürünlere bile param yok. Peki nasıl para kazanacağım? Eğer video çekersem göreceğiz. Tepetaklak gidip, batıp, ders edineceğim ya da binbir çeşit şey yaparak bu işin üstesinden gelmeye çalışacağım.
Farklı düşünemiz gerek. Parası varken herkes satış yapar, şirket açar, iş kurar. Önemli olan paran olmadan bunu yapabilecek sistemi kurmak...
Esen kalın.
378
views
Andrew Tate'in Hapis Sonrası İlk Videosu : ZENGİN OL
Söylediklerinde haklı. Tristan'ın bir sözü aklıma geliyor; çocuklara ne yapmak istediklerini sorduğumuzda, inanılmaz hayalleri var. Çok farklı şeyler söylüyorlar. İlkokula başlatıyoruz, yıllar geçtikçe hayalleri tekdüzeleşiyor ve hayallerinden kopuyorlar. İşte Matrix (yani sistem) sizi bu hâle getiriyor.
İnsanların genelini düşünün. Ne göreceksiniz? Türkiye'ye bakalım mı? Sabah erken kalkıp servis ya da toplu taşımaya biniyor. Uyanamadan işe gidiyor. Bütün gün çalışıyor. Yine servis ya da toplu taşıma ile eve geliyor. Özel aracı veya şirket aracı olanlar, saçma sapan trafikte çünkü özgür değiller. Herkesin işe gittiği, herkesin işten geldiği saatlerde onlar da aynısını yapmak zorunda. Haftasonu dolaşabiliyorlar. Oysa haftaiçi avm'ler ve her yer daha sakin ancak toplumun çoğu işte.
Eve geldiklerinde benzer ruh hali ve yorgunluktalar. Yemek yiyorlar, uzanıp kalıyorlar. Televizyon açıp, abur cubur yerken 4-5 saat dizi, film, sörvayvır vs izliyorlar. Sonra? Uyuyorlar.
Çoğu, uymadan önce, serviste, iş arasında, yemekten sonra vs sosyal medyaya bakıyor. Kim nereye gitmiş, ne almış, ne yemiş? Bunlarla yarışırcasına, kendisi de 2-3 yıl taksitle telefon, 10 yıl taksitle araba alıyor. Kredi kartları sonuna kadar tükenmiş. Zenginlik hayali var ama nasıl zengin olacağını bilmiyor, bu yüzden zenginlere kızıyor. Kafa yapısını değiştirme isteği yok. Olay zenginlerde. Zenginler kötü! Çünkü kendi zengin olmuyor.
Ya rüşver, ahlâksızlık, yolsuzluğa bulaşıyorlar ya da hayatlarını böyle yaşıyorlar.
Spor yok, disiplin yok. Boğazlarından geçen abur cuburları bile tutamıyorlar. Kilo alıyor, göbek yapıyorlar. Neden? HARCADIĞINDAN FAZLASINI YİYORLAR! Para yok, spor yok, bir şey yok; fakat ağzı boş durmuyor. Parasızlıktan rahatsız, ancak kendini geliştirmek, zenginleri ve zenginleşmeyi anlayacak durumda değil! 3-4 saat sosyal medyada ama kitap okumuyor. 4-5 saat tv izliyor ama nereden başlaması gerektiğini araştırmıyor.
Televizyonda izlediklerine bakın! Yarısından fazlası aynı şeyi izliyor, aynı şeyleri giyiyor, aynı uygulamaları indiriyor, aynı yemekleri yiyor. Politik görüşü, dini, mezhebi falan fark etmez! Toplumun %70'i aynı. Dağda da olsa, şehrin göbeğinde de olsa marka giysiler, ayakkabılar.
Tam bir tüketici kültürü. Disiplinsizlikleri, boğazlarını tutamamaları, herkesin aldığı logolu ürünleri almaya çalışmaları; maddi durumlarını kötüleştiriyor. Sosyal medya ve televizyon, hayatlarını çalıyor. Peki ne yapıyorlar? HİÇ! Bir şeyleri suçlamaktan başka hiç!
Sonuç?
Sonucu görüyorsunuz...
365
views
Andrew Tate'in Ev Hapsindeki İlk Söyleşisi - Türkçe Altyazılı
Görüntüleri izlerken biraz garip gelebilir ancak Vice'ın, sonra BBC'ye atfedilen "Andrew Tate'in tehlikeli yükselişi" başlıklı belgeseli izlediğinizde belki anlayabilisiniz ancak sondaki Vice'ın yorumları dahi kapattığı "Andrew Tate bana tec*avüz etti" videosuyla işin içinde iş olduğunu çözüyorsunuz.
Andrew Tate'in ev gözetimindeki ilk videosu, ilk yayını. Ben de 42 dakikalık videoyu 2 gün uğraşıp çevirdim. Dinleyip, simultane çevirdim. Tekrar tekrar uğraşamayacağım.
**
Bu video çoğu insana "zorba" gibi gelecek. Fakat Andrew Tate hakkında yalan haberleri peş peşe veren medyanın bir artığı olarak görmek gerek. Georgiana gibi yanlarında çalışan insanlardan Savaş Odası gibi birçok özel çevreye erişim sağlıyor. Peki karşılığında ne alıyor dersiniz? Düzenlemelerle Andrew Tate'i suçlu gibi gösteren, her şeye saldıran bir içerik. Tabii ki fırsatını bulmuşken gerekeni yapmaya çalışacaktır.
Başka bir şeye de dikkat edin, Matthew'ın çaresizliği. Böyle tipler eminim vardır. Sevgilinizin yanında, okulda, işte... Her türlü omurgasızlıktan sonra gelip, "ya yanlış anladın" diyebilecek kadar da karaktersiz. Sümsük gibi tipler.
neyse buyrun 42 dakikalık video...
461
views
Andrew Tate Zeka Üzerine - Türkçe Altazı, Power
Bir süredir bunu düşünüyordum, doğada hayatta kalanlar akıllı, zeki, kültürlü, bilgili değil; GÜÇLÜ. Bu güç, bildiğimiz fiziksel güç olduğu kadar, ortama ve şartlara ayak uydurabilme yetisinden de gelmeli.
Andrew Tate'in anlattığı şey, basit bir evrimsel süreç. "Ben çok akıllıyım", ee? Bunu topluma yayamıyorsan, gerektiğinde kaba güç kullanamıyorsan, örgütlenemiyorsan; akıllı, kültürlü, bilge, yüce vs olmanın bir anlamı olmuyor. Milyonlarca yıllık evrim süreci böyle işledi.
Kısacası dostlar; kültürlü, bilgili, görgülü, akıllı olduğunuz kadar güçlü olmak ZORUNDASINIZ! Hem evrimsel açıdan, hem ailenizi korumak için hem de politikaya dahi uyarlayabilirsiniz. Güçlü olmak ZORUNDASINIZ.
İş dönüp dolaşıyor neye geliyor? Spor yapmak, savunma sporu öğrenmek, sağlıklı beslenmek ve kendimizi geliştirmek ZORUNDAYIZ.
302
views
1
comment
Kedi Kadından Modernist Düşünceye Tokat (Çok İyi Konuşma)
Kişisel olarak bireyin hayatına karışılmasını doğru bulmuyorum. Yani kendini eşcinsel vb olarak tanımlayan insanlar, evlerinde ve özel hayatlarında istediğini yapabilir. Ancak geleneksel değerler mevcut ve basit evrimsel süreç var. Bunlara aksi yönde hareket edecek fikirlerin abartılması, bunu da geçip propagandaya vararak özendirmesi çok yanlış olduğu gibi, bu tür düşüncelerin karar mercilerinde baskın hale getirilmesi de yanlıştır.
Bu durumu ve süreci bir hastalık saymak da yanlış ancak bu tür kişilerin normalleştirilmesini aşarak, artık ufacık çocukların gözüne sokar gibi propagandası da yanlış. İngiltere'de çocuğunu cinsiyetsiz yetiştiren ebeveynler çıktı (Avrupa'da var). Bu nasıl bir şey yahu?
Türkler, Moğollar, Spartalılar ve nice kültürde çocuk biraz toparlanınca hemen eğitimlere başlanırdı. 3-5 yaşlarında güreş, devamında at, ok, kılıç... Biraz büyüyünce babası ve erkeklerle ava gidilirdi. Şimdi erkek çocukları annelere emanet (uyanın babalar suç sizin! Çocuklarla ilgilenin!). Artık bu da bitti, şimdi bir erkek çocuğu kız, kız çocuğu da erkek diye yetiştiriliyor ve bu "cinsel eşitlik" vb kılıflarla sunuluyor. Buna karşı çıkarsanız, yurt dışı destekli holigan tayfalar sizi linç etmeye hazır. Ellerinde tuttuğu basın, STK'lar, ödül veren ajanslar ve niceleriyle...
İnsanlar, bir hipnozun etkisinde. Okullarda, Netflix'e, sosyal medyada görmek; bu durumu sıradanlaştırmakla kalmıyor; alkol ve sigara vermediğin 10 yaşındaki çocuğun cinsiyet değişimine kadar gidiyor (çift cinsiyet vb olan durumdan bahsetmiyorum).
**
Şu an Avrupa'ya bakın! Amerika'ya... Özgürlükler, demokrasiler... Bunlar, batıyı içten içe bitiriyor. Batıdaki çocuklara ne olmak istersin diye sorduğunda "vlogger, film yıldızı, ünlü bir oyuncu" derken Çinlilere sorulunca "astranot, mühendis" vb şeyleri söylüyorlar. Batı tamamen tüketim, gösteriş kültürüne yönelirken doğu üretim ve disipline yöneldi. Doğu ve batı savaşı binlerce yıldır mevcut ve doğudaki disiplin, savaşçı ruh ile batıdaki çağdaşlık (çağın gereklilikler yani zamanında keşifler zamanı gelince buhar makinası zamanı gelince ise demokrasi) sürekli savaş halindeydi. Günümüze geldiğimizde batı, özgürlük ve demokrasi adı altında; insanların tüketim kültürüne alıştırıp binlerce yıllık yapılarından uzaklaştırdı ve şimdi kendini tüketiyor.
Erkekler olmasa da olur diye söyleşi yapan kadınlar var. Bütün şehrin pisliğini, sorunlarını erkekler yüklenmişken; erkekler olmasa da olur diyorlar. Buna getirdiler. Maskülenlikten hızla koptu erkekler. Fit, sporcu, silah kullanmayı bilen, savaşı olan erkekler artık yok. Bu savaş fiziksel olduğundan çok zihinsel bir savaş olmalıydı. Fetih, ele geçirme, başarma, bir şeyler yapma... Örneğina adaletsiz düzene veya haksızlığa karşı bir savaş... Peki şimdi ne yapıyorlar?
Boğazına kadar borca batmış ve hadım edilmiş erkeklik mevcut. Bir şeyleri değiştirebilecek 15-30 yaş arasındaki erkeklerdir. Fit, güçlü, dinamik... Sadece silah değil, ellerine ne alırsa alsın; örgütlenirse büyük işler yapabilirler. Dolayısıyla bu çocuklara marka giysiler, Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki en alt basamak (Cinsellik ve yiyecek gibi), hayaller (popstar olma) satarak uyuşturuyorlar. Hatta madde satarak gerçek anlamda uyuşturuyorlar.
Disiplinsiz, dikkati dağınık, bilinçsiz, kültürsüz, dövüşmeyi bilmeyen, güçlü iradesi olmayan nesiller yetişiyor. Bunun bir parçası da "maskülen erkek toksiktir" saçmalığı. Feminen kadınsı, maskülen erkeksi demektir. Feminen kadın ve maskülen erkek bir terazinin dengedeki uçlarıdır. Oysa feminizm artık erkek düşmanlığı haline gelmiş, hatta maskülen erkeğe savaş açmış durumda. Büyük firmalar obez modeller kullanıyor, "bedeninizi sevin" diyor. Sevin ki size 35-40 yaşına kadar abur cubur, sonrasında ise abur cuburların neden olduğu kalp, damar, tansiyon, şeker ilaçları satsınlar.
Erkekleri feminenleştirdiler. Bununla da kalmadılar, maskülen erkeğe savaş açtılar ve bu propagandanın sonucu (4ncü dalga feminizm), "artık erkekler olmasa da olur, bir işe yaramazlar, zaten kadınlardan çocuk oluyor" kafasına girenler var. Doğru düzgün erkek bulamadıkları için (çünkü kendi elleriyle rezil ettiler), gidip ilkel, basiretsiz, korkak ama maço tavırlı saçma tiplerle birlikte oluyor; kıskanınca "beni seviyor" diye hoşuna gidiyor sonra bu hasta ruhların diğer yüzünü görünce de erkekler böyle diyorlar.
**
Arkadaşlar uyanın! Kendinizi geliştirin! Yediklerinize ve içtiklerinize dikkat edin (kat kat kasınız olması gerekmez, fit olun), savunma sporuyla uğraşın, silah kullanmayı öğrenin ve kadınlara karşı zaafınız olmasın. Bugün onlyfans gibi sitelerde kadınlar ayak, kullanılmış iç çamaşırı vb şeyleri satıyor ve milyoner oluyorsa; zayıf, basiretsiz, üremeyi dahi hak etmeyen saçma tiplerin zaafları nedeniyle oluyor.
Siz, boğazını dahi tutmaktan aciz insanlara dönmeyin. Hemen disiplin altına girin; spora başlayın, savunma sporu öğrenin ve sosyal medya yerine kitaplara, etkinliklere gidin, çevre oluşturun.
Esen kalın.
128
views
Araba Söyleşisi: Toplumun En Büyük Sorunu ve 4 Cumhurbaşkanı Adayı Üzerine
Eğri oturup doğru konuşmak gerek… Özellikle bir bilim olan siyasette… 4 Cumhurbaşkanı adayı var. Herkes bir şeye inanmış. Her zaman olduğu gibi “bu sefer kesin gidecek” diyen muhalefet, “bunlar gelirse ezanı yasaklar” gibi değişik(!) düşüncelere kapılan iktidar, “ne o ne o” diyen ve hem iktidardan hem de değiştirilen Yeni CHP’den bıkan seçmenin sığındığı Muharrem İnce ve Sinan Oğan…
Birbirlerine karşı muazzam bir iftira, yaşan, karalama politikası başlattılar. İnanılmaz yalanlar, sahte haberler, uzaktan belli olan ama kitlelerin inandığı yalanlar…
En büyük gerçeklerden biri olan deprem çoktan unutuldu. Cumhurbaşkanı beyanına göre 850 bin civarında insanımız uzuvlarını kaybetmiş. Bingöl tehlikesi var, İstanbul gerçeği yakınımızda… Hâlâ saçmalıklar devam ediyor ve ben bunaldım.
Hain, devlet düşmanı gibi sözcükler çok sert, birisine söylediğinde çekip vurabilir ama bizim ülkede herkes birbirine söylüyor. Anlamakta zorlamıyorum. Hepsinden bunaldım.
**
Öte tandan parti programlarına bakıyorum; yıllardır belediyelerin yol ortasına “yeşil gözüksün” diye koyduğu çimler ve sulanmasını blogdan eleştirirdim. Sosyal medyadan arkadaşlar ya da blog üzerinden “abi çok takma bunları” diyorlardı. Sonuç? Susuz kaldık değil mi?
Türkiye, 2040’ta kurak ülke olacak! Bırakın çim sulamayı, evdeki tuvaletlerde temiz su kullanma lüksümüz dahi yok! Buralarda arıtılmış su kullanılmalı. Çok şükür bunu Muharrem İnce dile getirdi. Yıllardır blogda yazıyordum.
Bana göre Türkiye’deki sorunların en temeli IQ… IQ ortalamasını yükseltmeliyiz. Bunun içinde, IQ ve anlamaya odaklı, toplumsal kurallara odaklanmış eğitim de var beslenme de, kamu sağlığı da (akraba evlilikleri vs). Fakat bu büyük sorunla hiçbir parti ilgilenmiyor gibi…
**
Öte yandan spor yapmayan, sanatla uğraşmayan; doğru düzgün kampanya yürütemeyen siyasiler mevcut. Belki Amerika’dan değil, Rusya’dan çeşitli insanları tutarak kampanya yapmak gerek?
Söylenecek çok şey var da ben siz gençlere şunu anlatacağım; böyle düşmanlıklardan, kutuplaşmalardan uzak durmaya çalışın… Ne yaparsanız yapın uzak durun. Ülkenize sahip çıkın. Bir şeyler değiştirebilirsiniz ama buna kendinizden başlayın ve başkalarına örnek olun.
Er ya da geç değişim olacak ama 4 adaya baktığımda, iktidar değişse bile Türkiye’de değişimin bu kafayla, milletteki bu ruh haliyle mümkün olmayacağını görüyorum. Bu benim düşüncem. Fakat bu, karamsar olmak anlamına gelmiyor. Tam tersine güçlü, cesur, azimli, kararlı olcağız. Spor yapacağız, savunma sporu öğreneceğiz, kendimizi eğiteceğiz, kültürümüzü arttıracağız, sanatla uğraşacağız, konuşacağız, gezeceğiz…
Zamanı gelince de, gerekeni yapacağız. Bu ülkenin kurtuluşu geçen yüzyıl kafasıyla düşünen siyasiler değil; geleceği öngörebilen, bilinçli, sorumluluk sahibi gençlerdir.
Ben inanıyorum, siz de inanın. Muazzam potansiyeli olan bir ülkedeyiz. Sadece bunun farkına varamadık. Er ya da geç varacağız. Biliyorum.
Esen kalın.
142
views
15 Yaşında Çocuk OnlyFans Kızını Dağıtıyor
Maalesef durum bu, özgürlük sınırı aştı. Görüntüsü çıkar diye korkanlar, şimdi onlyfans'ta çıplaklık satıyor, kirli iç çamaşırlarını, ayak fotoğraflarını satıyor. Bunlardan zengin oluyor. Tiktok'ta kalça sallama videolarıyla para kazanıyorlar ve milyonlarca kız; kendini geliştirmek yerine, çıplaklık satmaya yöneliyor. Bunun da en büyük sorumlusu maskülenlikten uzaklaşmış ve kendini kontrol edemeyen erkeğimsilerdir. Bir canlının (insan olmaktan en uzak canlının dahi) temel ihtiyacı olan hayatta kalma (yiyecek, ev) ve çoğalma gibi içgüdüsel davranışları; Maslov'un Piramidi yani gelişkin bir insan olabilmek için gereken "ihtiyaçlar hiyerarşisinin" en alt basamağı olan cinsellik ve yiyecek gibi basit bölümüyle erkekleri uyuttular. Tüketim kültürüyle disiplinsizleştirdiler. Eski dönemlerde çocuk biraz büyüyüğünce (şuan ilkokul çağına bile gelmeden) dövüş, at binme vb eğitimleri alırdı. Babasıyla vakit geçirir, erkeklerle birlikte bir grubun üyesi olurdu. Erkek gibi yetişir, savaşçı ruhlu olur, disiplinli olurdu. Artık kadınlar yetiştiriyor ve devletin okullarında fikirleri köreltiliyor. Sosyal medya ve televizyon yapımları ile şekillendiriliyor. Sigara, alkol, marka takıntısı, aşırı cinsellik (fakat sadece izleme, karşı cins ile nasıl anlaşacağı belli değil) ve mücadeleci ruhtan uzaklaşmak... Sonunda 40 yaşında bilgisayar oyunu oynayan, Tiktok'ta kalça sallama videosu izleyen, göbekli, mücadele ruhundan uzak insanlar hâline getiriliyor. Bitti. Olay bu kadar! Bu tip kızlar da gençliklerini kullanıyor. En fazla 16 yaşından, 25'e, taş çatlasın 30'a kadar kullanabilirler. Sonra iyice teraziyi kaçırıp M1LF (evet böyle olmak isteyen ve tiktok'a atan Türk kızları var, bundan gurur duyuyor, böyle olacağım diye), şeklinde biraz daha devam eder. O kadar. 45-50 yaşına geldiğinde; çocuklarını utandıracak fotoğrafları her yerde, biraz para kazanmış olabilir fakat başka hiçbir başarısı olmayacak (o da becerip evlenir, çocuk yapabilirse). 70 yaşında; eşleri, çocukları, torunları ile vakit geçiren arkadaşlarına bakıp iç çekecek. Bu dünyada insanlığa sunabilecekleri tek şey cinsellik. Daha büyük soruna dikkat edin! Daha büyük sorun ise bunlara kanan erkekler! Bu kadınlar tarafından yetiştirilen, bu kadınlara dönüşen erkekler. Fit olacaksınız, Mücadele sporu yapacaksınız, Kendinizi kontrol edeceksiniz, İnternet cinselliğine kapılmayacaksınız! Spor yapın, dövüş sporuna başlayın, m*sturbasyon ve yetişkin içerikleri izlemeyi KESİN! 15 yaşında çocuk haklı; bedenini sergilemek, bundan para kazanmak dışında hiçbir yetisi yok. Bundan para kazanmasının en büyük nedeni ise, maskülenlikten uzaklaştırılmış erkekler! Özümüze döneceğiz.
215
views
Sağlıklı Bir Vücut ve Güçlü Bir Zihin İçin Neden Boksa Başlamalısınız? Sebepleri Öğrenin!
Merhaba! Bu videoda boksu yakından tanıyacak ve temel teknikleri öğreneceksiniz. Boks, güç, hız, dayanıklılık, refleksler ve strateji gibi birçok özelliği geliştiren bir spor dalıdır. Bu videoda, boksa yeni başlayanlar için özel olarak hazırlanmış temel teknikleri adım adım öğreneceksiniz.
Bu videoda, boksun tarihini, kurallarını ve farklı boks tekniklerini öğreneceksiniz. Ayrıca, hangi ekipmanların gerekli olduğu ve doğru teknikleri uygularken nelere dikkat edilmesi gerektiği hakkında bilgi sahibi olacaksınız.
Eğer siz de boksa ilgi duyuyorsanız ve bu spor dalına yeni başlamak istiyorsanız, bu video tam size göre! İzleyin, öğrenin ve boksun heyecan dolu dünyasına adım atın.
329
views
Andrew Tate'in Hapisten Sonraki İlk açıklamaları - Türkçe Altyazı
Ellerinde delil yok, kurban yok, beyan yok; "insan kaçakçısı" diyerek içeriye attılar. Ardından ellerinin altındaki gazetelerle "Andrew Tate, insan kaçakçılığından tutuklandı" şeklinde başlıkla insanları yanılttılar. Daha sonra eski kız arkadaşlarına kadar arayıp, "beyan vermeleri" için baskı kurdular ve bazılarının iddiasına göre, yalan beyan vermeleri için çeşitli teklifler yaptılar.
3 ay, hiçbir delil, hiçbir suç yokken içeride yattı. Şimdi ev hapsine çevrildi. Gözden düşürmek istedikleri insanlara karşı bunu yapıyorlar. Bunu defalarca gördük. Ülkemizde de gördük, dünyada da gördük. Siyasiler, askerler, gençleri etkileyenler... Çeşitli amaçlarla yaptılar. Fakat Andrew Tate farklıydı.
Acıyla, zorlukla güçlenmemiz gerektiğini söylüyordu. Kendisi de bu şekilde ciddî bir sınavdan geçti. Kuran okuyup, şınav çektiğini söylüyor ve oldukça kararlı, oldukça sert görünüyor. Muhtemelen yeni projeler üretmiştir.
Sonuç olarak Andrew Tate ev hapsinde. Muhtemelen ne yapacağına bakacaklar. Andrew Tate, daha dikkatli olacaktır fakat mesajı daha fazla kişiye ulaşacak. Muhtemelen bazı şeyler değişecek.
Podcast yayınlayacaktır, oturup uzun bölümünü çevirmeyi planlıyorum.
Bu süreçten biz ne gibi dersler alabiliriz? Bunu düşünmemiz gerek. Pes etmeyeceğiz, spor yapacağız, daha da odaklanacağız. Zorluklarla yüzleşmemiz gerek. Bana da güzel bir hatırlatma oldu.
Esen kalın.
151
views
Andrew Tate Arkadaşını Neden Nakavt Etmiş? - Türkçe Altyazılı
Birisine çok kızarsınız, sonra gidip etrafınızdakilerle bunu paylaşırsınız ve etrafınız birden o kişiye cephe alır. Çünkü olumsuzluk bulaşıcıdır. Daha sonra siz fikrinizi değiştirseniz bile, çevrenizdekiler o kişiye karşı fikrini değiştirmeyecektir.
Burada olan örnek her yerde geçerlidir. Korkaklık, olumsuzluk, pısırıklık bulaşıcıdır. Bu yüzden etrafınızda böyle insanlar olmamalı. Buna izin vermemek gerek. Sizleri motive edecek, güçlendirecek insanlar şart. Vice versa yani tam tersi de geçerlidir. Etrafınızdaki insanları güçlendiriyor, motive ediyor, birlikte daha iyi olmak için uğraşıyor musunuz yoksa olumsuzluğunuzu mu bulaştırıyorsunuz?
Dikkat edin.
170
views
Andrew Tate'in Adin Ross'a Motivasyon Konuşması -1
Doğadan koptuk. Binlerce yıllık insanlık tarihinde, doğdan bu kadar kopuk yaşamamız, bizi huzursuz ediyor. Erkekler savaştı, avlandı, odun kırdı... Şimdi odun hazır geliyor, et kasaptan, dövüşmekten korkuyor. Kadın gibi rahat düşkünü olduk, hepimiz. Bu hâle getirdiler. Şanslıysanız 20'li yaşların başında kırmızı hapı gördünüz. Şanssızsanız 45-50 yaşında. Daha da şanssızsanız kırmızı hapı mantıklı bulmayı bırakın, feminist bir erkek hâline döndünüz....
Bir erkek düşünün, gün ışığı ile kalkıyor. Dağ evinde kalıyor. Duş ve yemek için odun kırıyor. Kas gücü. Daha sonra sobayı yakıyor. Ardından yemeğini pişiriyor. Yemeğini öğlene doğru yiyor. Bir de akşam yemeği yiyecek. Odun toplamaya gidecek, tahtadan yapılan evini onarıyor. Tavuklardan yumurtaları alıyor belki. Biraz bahçesi varsa biberini falan kopartıyor. Sürekli bedensel işgücü yaptığı, toprakla ilgilendiği için zaman yavaş geçiyor. Radyo dalgaları, telefon dalgaları, egzoz dumanı, gürültü kirliliği yok.
Bir de şehir hayatını geçtik, kendi hayatımdan örnek vereyim. 4 firma bir araya gelip düzgün bir bina yapamadığı için 1 kişilik sitede, üstteki 12 kişilik Arapların konuşmaları, bağırışları haftasonu olduğu gibi odamda. Kitap okumakta güçlük çekiyorum. Pazar günü iyi uyuyamadım çünkü hemen altımız kafe. Gece 1.30'dan 2.15'e kadar kotluk falan çektiler. Rezil, ince, iğrenç duvarlardan ötürü bütün ses bendeydi. Uyardık, güvenliğe söyledik durmadılar. Afganlar falan çalışıyor bir de. Sonra aşğıya inip uyarmak zorunda kaldım. Gece 2.30'da aşağıya inip, uyarıp, yukarı çıktım. Uykum kaçtı. Üstte balkondan su akıyor, odam delik. 4 yıldır sigortanın getirdiği salak usta işini beceremiyor... Adam 60 IQ. Anlatıyorsun anlamıyor.
Bu kadar rahatsızlık duyuyorsun (tabii Andrew'in bahsettiği rahatsızlık değil). Sabah 8 dakikada işe gidiyorum, en az 4-5 salak sürücü. Makas atan, kırmızı ışıkta durmayan, dönel kavşakta kuralları bilmeyip bencillik yaptığı için kilitleyen. Ortalama birey umursamaz ama benim gibi insanlar için bu rahatsız edici. Tiksindirecek seviyede.
İşe gidiyorsun, bilgisayar başındasın, omuzlar eğiliyor, göz bozuluyor, kollar falan felaket. Bakanlığı, çalışanı, diğer firmaları (iş aldığımız veya fason üretim yaptırdığımız)... Hepsi dert. İllâ saçma sapan tipler çıkıyor. İşinizi yapmanıza rağmen, paranızı vermeyen ve dava açtığınız (bu süreçte para değeri geçiyor, bunu hesaplayıp kasten yapıyorlar) vs vs... Daha sonra eve geliyorsun.
Şimdi doğada olduğun, hareket ettiğin hayat ile bilgisayar başında elektronik ve toplu saçmalıklara maruz kalıp kendini yıprattığın hayat bir mi? Yapacak bir şey yok değil mi? bakalım var mı...
Eve gelip, televizyon başına geçip, yemek sonrası çay ve kek, abur cubur atıştırırken 4 saatlik dizi/yapım izlerim. Sonra diğeri derken gece 1'de devilir, sabah yine tekrar... Soranlara "enerjim yok, spor yapamıyorum, zamanım yok" derim. İstanbul'da karşıya, günde 3 saat gidiş-geliş yolu çekenler var. Belki anlaşılabilir ama mantıklı mı? Tüketim kültürüne yenik düşerek borca girip, sonra borç ödemek için bu zahmetlere katlanmak?
Bunun yerine şirket açtık. 7 yıl rezil geçti. 7 yıl! Sıfır lirayla açıp, kalkışma, OHAL, taşınma, Covid, enflasyon ve şimdi kestirilmesi zor depremi gördük... Çok şükür 7 yılda özel sektördeki borçları bitirdik ancak yapılacak çok iş var. İş saatlerinde esnekliği sağladı.
İşten çıkıp eve geldiğimde Salı, Perşembe, Cumartesi ise yemek yiyor; özel hayata vakit ayırıyor, kitap okuyorum. 18.00'dan 20.30'a kadar vaktim var. Daha sonra kick boksa gidiyorum, geliyorum, duş alıyorum. Biraz daha kitap okuyup, bilgisayarımdan söyleşi vs açıp (ki genelde İlber, Celal hocalar vs ve tarih üzerine oluyor), bunları izlerken uykuya dalıyorum.
Çarşamba, Cuma, Pazar ise, gelir gelmez üstümü değiştirip salona. Ağırlık, biraz koşu, eve gel, duş al, yemek ye ve sonra özel hayat + bahsettiğim kitap ve rutinler...
Sabahları verimsiz, fakat tek başıma değil, aileyle olduğum için. Genelde 6.30 gibi kalkıyordum. Fakat 2 saat canım sıkılıyor. kahvaltıyı da etmiyorum. Dolayısıyla sabah kitap vs yaparken çok canım sıkıldı, alttaki sesler nedeniyle de erken uyuyamadığımdan tekrar 7.30-8 gibi kalkıyorum.
**
İşin özü bazı şeyler elinizde. Yeter mi? Yetmiyor. Daha da rahatsızlık verip, sıfırdan başka bir girişimde bulunmamın zamanı geldi. Şehirden 10-15 dk uzakta köyde müstakil bir eve yerleşmemin zamanı geldi. Yavaş yavaş bunu yapacağım. 2025 sonrası politika düşünüyorum. Haliyle buna göre tekrar rahatımı bozup, yeni bir hayatı oturtmam gerekecek.
Fakat seçim, seçim seçim... Abur cubur, sağlıksız yaşam, televziyon mu yoksa rahatsızlık verecek ama sizi geliştirecek, uykusuz bıraktıracak, zorlayacak; işte yorgun geldikten sonra sporda her yeriniz titriyor çünkü gücünüz bitiyor ama devam ediyorsunuz, durmuyorsunuz. Bir amacınız var; ilkel düzende hayatta kalacak sürümünüz haline gelmez! Doğayı öğrenin, kendinizi geliştirin. Bunları yapmazsanız yaşadığımız büyük felaketi tekrar tekrar yaşarız! Doğayı ÖĞRENMEK ZORUNDAYIZ!
621
views
2
comments
Tristan Tate , Sevdiğini Göstermem - Türkçe Altyazılı
Bu bölümden bir kaç konuşmasını izledim, öyle bir konuşuyor ki... Çok ağır şeyler yaşadığı da anlaşılıyor. Kırmızı haptan önceki hayatlarımızı hatırlayalım... Kızların ağlayarak, sızlanarak manipüle etmesine izin verdik; kapıldık. Fakat git gide, erkeğin duygularını göstermemesi gerektiğini anlıyoruz.
En az 10-12 yıldır Putin'i inceliyorum, hem de çok yakından ve Rusça kaynaklar dahil. Çevirmelerini de yaptım. Putin de duygularını göstermek. Politikacılarla, sağlam iş adamlarıyla buluştuğumda da böyle durduklarını gördüm. Evet duygularımızı filtrelemek önemli. Hattâ, Fatih Sultan Mehmet'in biyografilerini okuduğum bu dönemde de yine Fatih'in böyle bir adam olduğunu görüyorum ve bırakın duygu göstermeyip; ne yapacağımı sakalım bilse, kesip yakarım diyebilecek birisi.
Dolayısıyla sevdiğiniz kadına duygularınızı göstermeniz gerekiyor mu? Bu içinden gelen, yetiştiriliş tarzı vs ile gerçeklerin bir çatışması gibi. Biz kadın değiliz, sürekli "ne kadar sevdiğimi" söylemekten rahatsız oluyorum. Sevmiyorum ama kadınlar bunu duymak istiyor. Oysa sevdiğini söylemezsin gösterirsin. Davranışlarımla, değer verişimle, düşüncemle bunu hissettirmem ve onun da anlaması gerek. Sabah akşam seni çok seviyorum dedikten sonra kızı döven, aldatan tonla saçma tip gördük.
Yani, Tristan haklı mı değil mi size bırakıyorum ama programın tamamını bulabilirsem, kızının annesiyle ilgili bir bölüm vardı. Esas onu çevirmek istiyorum
Esen kalın, duyguların sizi ele geçirmesine izin vermeyin. (biliyorum zor, ben de saçmalıklara , düşüncesizliklere, hakkımın yenilmesine çok sinirlenirim ancak sakin kalmamız gerek)
285
views
Andrew Tate El İşaretini Açıklıyor
Öncelikle el hareketinle ilgili konuşacağım ama burnunun ucunu görmekten aciz kesime de birkaç söz söyleyeceğim. El hareketi, Yoga'da : Yoni Mudra, Flying Lotus vb bir sürü isim var ve iyileşmek ile ilişkilendiriliyor. Buraları az bilirim ama "devre kapatmak" gibi bir mevzu var, doğru. Hatta yüzük ve küçük parmağınızı kırıp birbirine değdirirseniz (kenetli değil 1 ve 2nci boğumdan değecek); baş, işaret ve orta parmaklar Andrew Tate'in tuttuğu gibi uçları değerse nefes almayı kolaylaştırıyor demişlerdi. Denedim, gevşedim ve baş ağrım hafifledi. Fakat inanmak vs ile ilgili olabilir.
Beden dili alanına girersek, yüksek ve alçak çatı vardır. Ona benzer. Bu tür el hareketlerini bilir ve bilinçli kullanırsanız sizi motive eder ve karşındakinin bilinçaltına mesaj gönderir. Bunu 16-17 yıldır defalarca gördüm. Ayrıca kendinizi bildiğiniz için motivasyonunuz oluyor. Söylediği üzere kendini hipnoz ediyorsun.
Andrew neden yapıyor, illüminati, Mason veya başka bağlantısı var mı yok mu? Umurumda değil. Ne dediğini dinleyip, düşünüyorum, sorguluyorum. Ne yediği, nasıl kaka yaptığı, telefonunu nasıl kullandığı vs umurumda değil. Size de bire bir kopyalamanızı tavsiye etmem.
**
Gelelim 5 büyük ayilecilere.
Siyaset bilimi okurken (ve sonrasında) en sinir bozucu mevzulardan birisi, ota boka "5 büyük ayile(!) dünyayı yönetiyoğ" diyen adamlardı. Yani giyeceği donun rengine kadar karar veriyorlarmış. 16-17 yıldır psikolojik savaş, propaganda ile ilgili yayınlar ve kitaplar okumasam, siyaset bilimi okumasam, içinde bulunmasam belki yutacağım ama o kadar kolay değil.
Peki bu ailelerin ve şirketlerin bir şeylerde etkisi yok mu? Bunu da söyleyemeyiz. Dünyayı politikacılar değil, şirketler yönelendiriyor. Basın, fenomenler, sosyal medya üzerinden binlerce kez, milyonlarca kez tekrarlanan mesajalr. Mesela çok büyük İngiliz gazeteleri, "kadın düşmanı Andrew Tate tutuklandı" diyor. Benzer öğeleri yüzlerce yıldır Türklere karşı da gösterdiler. Neyse buraya girmeyeyim.
İşin özü, film ve kliplere göz koyup, elini üçgen yapınca; Masonların, illüminatinin, 5 büyük ailenin falan mesaj verdiğini düşünen var. Şarkıyı tersten çevirince "hulaluğhopğumoğçuko" diyor, buna altyazı ekleyip, uydurup "aha mesaj" diyenler var. Ya böyle bir şey değil.
Adam boğazına kadar borca batmış. Üniversite okurken öğrneim borcu ya da okumayınca/mezun olunca; araba, nişan, nikâh, ev, düğün falan derken 70 yaşına kadar çeşit çeşit krediler çekecek. Hâlâ sörvayvır, mastır şef falan izlerken abur cubur gömüp, göbeğine göbek katıyor. Bak bu abur cuburlar, şekerler tehlike diyorsun; su iç, spor yap, bunları kes diyorsun kesmiyor ama ecnebi sigarası içen adam, abur cubur başından kalkmayan adam, "dünyayı 5 büyük ayile yönetiyo" diyor.
Büyük firmalara, büyük ailelere laf atan adamlar, kapitalizmi eleştiren adamlar; kapitalizmin bir numaralı müşterisi. Kapitalizmi ayakta tutan bunlar. Logolu tişört, gömlek alacak, bir öncekini satıp son model iPhone alacak, Starbucks'ta kahve içerken instagram'a atacak diye kendini iyice yoksullaştırıyor ama dünyayı 5 büyük aile yönetiyor.. Zorla mı yönetiyor? Şirketler halkları yönlendiriyor; bankacılıktan medyaya, giyimden politikaya her alanda at koşturuyorlar, zorla mı? Seve seve bu işe atlıyorsun.
Büyük şirketlere her türlü para kazandırıp, bir koyun gibi sürülüp; 40 yaşına kadar abur cubur, tüketim kültürü, herkes gibi yaşama ve sağlığı bozup 40 yaşından sonra tansiyon, şeker, kalp&damar hastalıkları ile ilgili ilaçları alıyor sonra "ilaç şirketleri 5 büyük ayilenin, bizi hasta ediyor" diyorsun. Bu işleri geçin.
Kimse size zorla bir şey dayatmıyor. Siz seve seve kucaklarına atlıyorsunuz. Sonra da bizi yönlendiriyorlar, hasta ediyorlar bıdı bıdı... Boğazından geçen şeyde kontrolün yok. Tıkınıyorsun, kıtlıktan çıkmış gibi sağlıksız besleniyorsun. Spor hak getire! Devletin neden gdo'lu şeylere onay verdiğini sorgulayınca bize terörist diyorsun, sonra "bizi hasta ediyorlar"... Sizi yatırıp öpmediklerine dua edin.
Adamların işi gücü yok, kliplerde, filmlerde göz koyacak, "bakın buradayız, gücümüz" diyecek. Yahu sen koşa koşa gidip kucaklarına atlıyorsun, para kazandırıyorsun, sürü gibi yönlendirmelerine izin veriyorsun. Bak bu adamlara karşı gelen, erkekliği güçlendirmeye çalışan insanlardan biri Andrew Tate. Yorumlarda bu adam için bile "küreselci" dediler. Ne diyeyim...
Ben de dikkat çekmek istesem, göz möz koyarım, basarım parayı; haber sitelerinde bunları konuşurlar, TT olurum, mis gibi reklam. Bu kadar kolay atlamayın. Elbette bir şeyler yapmak isteyenler var. Tek taş nasıl sevginin sembolü oldu? Feminizm Nedir sitesinde okuyun. Veya nasıl yönlendiriliyoruz ortada ama öyle göz koymakla gidip coca cola almıyorsun be kardeşim.
Baksana, İngiltere'de bu el işareti yasaklanmış. Normal mi bu? Cemaatler, Masonluk vb şeylerin kaynağı İngiltere! Biraz düşünün. Daha da önemlisi bu adamları alaşağı edebilir misin? Edemezsin. O zaman koyun gibi sürüsüne katılma, kendini kurtar, ilk adım olarak yeter.
442
views
2
comments
Andrew Tate ve Tristan'ın Hapishane Arası Konuşmaları - Türkçe Altyazılı
Şimdi söyleyeceğim bir kaç şey var. Öncelikle Andrew Tate'in hapiste olması, suçsuz olması ya da suça bulaşması benim herhangi bir şekilde çıkarıma değil. Dolayısıyla boş bir şekilde "kesin suçsuz" ya da "kesin suçlu" diyecek değilim. Andrew Tate ve çevresini tanımam. Fakat aklım ve gördüklerim çerçevesinde tabii ki bazı değerlendirmelerim olacaktır.
Neden Andrew Tate'i çevirmeye başlamıştım? Çünkü bir gecede farklı şirketler aynı anda hesaplarını banladı. İnstagram, facebook, whatsapp bir şirketin; Youtube, gmail başka şirketin, Twitch başka şirketin vs... Hepsi tek gecede banladı. Şirketler aynı kararı nasıl alıyor? Demek ki başka bir mekânizmaları var. Buna ve "özgürlük" diye dolanan batıın, bir anda adamı susturmaya çalışmasına tepki göstererek çevirilere başladım.
Şu anda bir çok ülkede olduğu gibi (ki batı dahil), Romanya'da da özgürlük yok, adâlet yok. Normal. Adalet birilerinin çıkarına çalışan bir sistemdir. Avukatları konuşuyor, onu vermedim ama delil yok, kurban yok diyor. Delil ve kurban olmadan insanları 2 ay boyunca nasıl içeride tutuyorsunuz? Hadi Andrew ve Tristan, webcam işi ve kumarhaneden, dövüşten para kazanan tipler. Türkiye'de, koskoca ve önemli komutanların kumpas davaları ile yıllarca (aylarca değil YILLARCA) içeride tutulduğunu görmedik mi? Gördük. Dolayısıyla yargı, polis ve devlet kararlarına gözüm kapalı inanmam. Kimse kusura bakmasın.
**
Bunlar dışında basın yönlendirmesinin komikliğini göreceksiniz. Çevirdiğim 2 videoda, "evin her yerinde bu tür bıçaklar ve silahlar vardır" dedi, kendisi dedi! Bunları kamerayla gösterip, "deliller savcılık tarafından soruşturuluyor" şeklinde veriyorlar. Soruşturulsun bakalım.
Öte yandan Tristan ve Andrew DEFALARCA nasıl zengin olduklarını anlattılar. Webcam işini DEFALARCA anlattılar. Yine bilmeyenler için anlatayım; ortada Onlyfans falan yokken, sevgilisi zaten bu işleri yapıyormuş. Bunu profesyonel hâlde yapmayı düşünmüşler. Nedir webcam işi? Geçmiş dönemde para veriyorsun, webcam ile yarım saat, 1 saat görüşüyorsun. Kız dans ediyor, iç çamaşırıyla falan seninle konuşuyor. Bir ara telekızlar vardı. Telefonla bazı hatları arardın, üstünde ne var falan, bunun webcam olanı.
Biz dekoru sağladık, interneti, temizliği, çarşafları, her türlü dekor ve gideri sağladık, burada kalanlar vardı diyor ve %50-%50 verdik diyor. Bugün bir doktor, psikolog, diyetisyen falan olsanız ve birinin yanında çalışsanız size yarı yarıya vermez bunu da bilin. Üstelik bütün toplama, temizlik işi bizdeydi, biz daha az kazanıyorduk. Onlar geliyordu , görüşme yapıp, parasını alıyordu diyor.
Hatta Tristan, oradaki salak erkekleri izlediklerini söylüyordu. Gelip bir kıza parasını basıp gidiyormuş, para veriyor, istediğini yaptırıyor, kız kapatıyor sonra diğer kıza gidiyor. Saatlerce ve bunun ezikçe olduğunu söylüyordu.
Bu kızlarla birlikte olduk diyordu. Kendileri dediler. Kızların rızası var. Zaten yaşam tarzına bakın "f*ckbuddy" denilen yatak arkadaşlığı üzerine. Gerçek kız arkadaşlarından dahi birkaç tane var.
Birileri, kendi söyledikleri bilgileri "işte insan kaçakçılığı ve fuhuş ile ilgili suç itirafı" diye kullanmış. Yahu 76 kız çalıştırdı diyorlar, gerçekte suç varsa herhalde Andrew Tate bu kadar linç edilirken, ünlü olmak için bile olsa gelip "evet beni kaçırdılar, zorla fuhuş yaptırdılar, t-e-cavüz ettiler" diye beyanda bulunurdu değil mi? Kurban yok deniyor. Bu da ilginç
Delil ve kurban var mı yok mu?
Bu da ayrı mevzu. Ben avukatları ve savcılığın basın açıklamasına göre gidiyorum. Avukatları ve Tate kardeşler yok derken, yargıdan gelen 1-2 açıklama var ve soruşturma devam ettiği için bilgi veremezlermiş.
Adamların "işte bıçaklarım burada, bakın böyle milyoner oldum, kızlarla ilişkim bu" dediği açıklamaları onlarca videoda var. Defalarca anlattılar ve bunları "itiraf" olarak söylüyorlar. Arkadaşlar insan kaçakçılığı bambaşka bir olay. Sınırdan geçirme, pasaportlarına el koyma, zorla ve baskıyla uygulama var. Kıbrıs'ta 9 yıl kaldım, okudum. Orası gece kulüpleriyle ünlüdür. Bu işleri de vardır. Dolayısıyla neler döndüğünü de biliyorum. ÖYle webcam işine falan benzemez. Kaldı ki Ukrayna'dan falan gelen kadınlar var, borca giriyor, ödemek için kendi isteklerinle geliyorlar. Tabii burada baskı olmaması, pasaportuna el konmaması gibi bazı önemli adımlar şart, devletin bununla ilgili adımları vardı.
**
Sizler webcam işinin kızlara zorla yaptırıldığını düşünüyorsunuz. Bugün instagram ve tiktok'a bakıyorum, cinselliklerini istekleriyle sergileyerek takipçi kazan, reklamla para kazanan kızlar var. Onlyfans'a geçip, burada özel görüntülerini satan Türk kızları var. Bir çok kadın sanatçı (3-4 tane beğendiğim vardı), sesi güzel açılmadılar dedim; şimdi hepsi derin yırtmaçlar giyiyor, bikini diyeceğim giysilerle sahneye çıkıyor. Kızları kimse zorlamıyor; takipçi, para, ün için kadınlar ve kızlar cinselliklerini kullanıyor! Bu kadar masum olmayın.
Ama suçsuzdur veya suçludur demiyorum. İspatlanana kadar herkes masumdur! Haberlere ve olaylara şüpheyle yaklaşın.
616
views
Andrew Tate Kadını Koruyor - Türkçe Altyazılı
Olayı bilmiyorum fakat T8KO adında bir organizasyonmuş. Araştırdım. Andrew Tate buraya katılmış ancak bir ara dövüşleri organize ettiğini söylüyordu. Sanırım parayı bulduktan sonra (kumarhane işinden önce) burada da destek oldu, organizatör oldu. Çünkü bu dövüşlerin büyük destekçilerinden birisi, Doğu Avrupa'da kumarhaneleri olan mafya imiş. Bu hikâyeyi çevirmiştim size.
Anladığım kadarıyla 5 kişilik 2 takım oluyor ve kadınlar burada koç. Takımın başı 2 kadın yani. Dövüşçüleri motive ediyor, çalıştırıyor. 5'te 3 yapan kazanıyor.
Konu ne bilmiyorum ama patlak gözlü yavşağın kadına zorbalık yaptığı ve yanına da diğer elemanın geldiği "gel sana kadınları ne kadar sevdiğimi göstereyim" dedikten sonra Andrew'in dayanamayarak "bu kadar yeter" diye araya girmesini görüyorsunuz.
Videolar siliniyor, Rumble'dan takip edin, oraya da yüklüyorum:
https://rumble.com/c/EmreCetin
201
views
Andrew Tate'in Hapishaneden İlk Mektubu
Tarih incelerken bazı olaylar vardır, dedikodu mahiyetindedir veya efsanelerdir. Bunlar doğru ya da yanlış olarak ele alınmaz ancak olayları açıklaması açısından göz önünde bulundurulur.
Andrew Tate'in hapishaneden gönderdiği ilk email (tabii ki aracılarla) bu şekilde. Bir kaç saattir ortada mevcut. Henüz tam doğrulayamasam bile, şu açıdan önemli; doğru veya yanlış mı? Belki hiçbi rzaman olayları tam bilemeyeceğiz fakat bildiğimiz bazı konuları aydınlatacak.
Direncini kırmak için bu yola başvurduklarını; hiçbir delil, hiçbir kurban yokken tutukluluğa devam ettirmelerinden anlıyoruz. Malikhâne basıldı, arabalarına el konuldu. Peki neden? İnsan kaçakçılığı suçlamasıyla, lüks arabaların ilgisi ne?
Greta Thunberg'e arabalar konusunda yazdıktan sonra tutuklama gelmesi ve arabalara dahî el konulması biraz garip geliyor. Neticede bir şeyler için uğraşılıyor.
Andrew tate suçlu mu değil mi tartışması var. Tabii ki Romanya'daki savcılık, deliller ve durum nedir bilemiyoruz ancak avukatlar diyor ki, delil yok, kurban yok; neye göre tutukluyorsunuz? Bu, basına yansıyan. Biz de bunların üzerinden konuşmak durumundayız.
**
Diğer konuya gelecek olursak, bu adamın yasa dışı suçlar işlemiş olması; binlerce erkeğin özgüvenini kazanmasında ve insanları uyandırmada yardımcı olduğu gerçeğini değiştirecek mi? Benim gözümde hayır. Dediklerini düşünün yaptıklarını yapmaya çalışmayın. Fakat suçu ispat edilmeden, suçluymuş gibi birilerinin hapse konması ve medya lincini daha önce Türkiye'de de gördük. Hem de komutanlar dahil, bir çok insan haksızlığa uğradı, sahte davalar açıldı ve bunları açanlar sonra terör örgütü mensubu üyesi ilân edildi.
Dolayısıyla konu yargı ise ben hiçbir zaman güvenmiyorum. Hele hele Romanya vb bir yerde ise.
160
views
Batı Kaybetmeye Mahkûm Doğu Kazanacak
Tarih incelerken bazı olaylar vardır, dedikodu mahiyetindedir veya efsanelerdir. Bunlar doğru ya da yanlış olarak ele alınmaz ancak olayları açıklaması açısından göz önünde bulundurulur.
Andrew Tate'in hapishaneden gönderdiği ilk email (tabii ki aracılarla) bu şekilde. Bir kaç saattir ortada mevcut. Henüz tam doğrulayamasam bile, şu açıdan önemli; doğru veya yanlış mı? Belki hiçbi rzaman olayları tam bilemeyeceğiz fakat bildiğimiz bazı konuları aydınlatacak.
Direncini kırmak için bu yola başvurduklarını; hiçbir delil, hiçbir kurban yokken tutukluluğa devam ettirmelerinden anlıyoruz. Malikhâne basıldı, arabalarına el konuldu. Peki neden? İnsan kaçakçılığı suçlamasıyla, lüks arabaların ilgisi ne?
Greta Thunberg'e arabalar konusunda yazdıktan sonra tutuklama gelmesi ve arabalara dahî el konulması biraz garip geliyor. Neticede bir şeyler için uğraşılıyor.
Andrew tate suçlu mu değil mi tartışması var. Tabii ki Romanya'daki savcılık, deliller ve durum nedir bilemiyoruz ancak avukatlar diyor ki, delil yok, kurban yok; neye göre tutukluyorsunuz? Bu, basına yansıyan. Biz de bunların üzerinden konuşmak durumundayız.
**
Diğer konuya gelecek olursak, bu adamın yasa dışı suçlar işlemiş olması; binlerce erkeğin özgüvenini kazanmasında ve insanları uyandırmada yardımcı olduğu gerçeğini değiştirecek mi? Benim gözümde hayır. Dediklerini düşünün yaptıklarını yapmaya çalışmayın. Fakat suçu ispat edilmeden, suçluymuş gibi birilerinin hapse konması ve medya lincini daha önce Türkiye'de de gördük. Hem de komutanlar dahil, bir çok insan haksızlığa uğradı, sahte davalar açıldı ve bunları açanlar sonra terör örgütü mensubu üyesi ilân edildi.
Dolayısıyla konu yargı ise ben hiçbir zaman güvenmiyorum. Hele hele Romanya vb bir yerde ise.
177
views
Andrew Tate Yükümlülükler ve Bahaneler -Türkçe Altyazılı
Bugün bununla ilgili araba söyleşisi çektim, yarın yayınlanlarım. Sorumluluk, hisler ve bahaneler... Hepimiz bahane üretiyoruz. Yaş ilerleyip, farkındalık arttıkça ve kırmızı hapı öğrenip, Andrew Tate, Tomassi, Peterson gibi nicelerini dinleyip izledikçe fikirler değişiyor ve bahaneleri daha az üretmeye başlıyoruz. Fakat hepimiz yaptık, bahane ürettik, üretiyoruz ve azalsa bile üreteceğiz. Fakat çelik gibi sinirler olması gerek. Bahane üretmememiz gerek.
İş dünyasında, başkasının başarılarını üstlenen ve kendi hatalarını başkasına yüklemeye çalışan tonla insan mevcut. Bunlardan birisi haline gelmeyeceğiz.
Gereken neyse, her türlü bedeli ödeyerek yapmaya hazır olacağız.
302
views
Andrew Tate : Hayatınız Forrest Gump gibi - Türkçe Altyazılı
Kırmızı haptan önce, PUA içinde kırmızı hapın temelleri vardı. PUA mevzusu "oo bu kadar kızla takıldım" gibi garip tipleri türettiği için çok fazla üzerinde durmamış ancak NEG, temas, alfalarla mücadele ve kırmızı hapın temelini oluşturan evrimsel gelişim vb konuları dikkatimi çekmişti ve araştırmıştım. O zamanlar biraz fark ediyordum ama son birkaç yılda, kırmızı hap bu kadar popüler olmadan fark ettiğim bir şey ise; filmlerdi. Bu dönemde filmlerde alfa erkeklerini hep "parasıyla ve sosyal gücüyle hava atmaya çalışan", "NEG'lerini ise laf sokmaya çalışan" gösterirlerken feminen, beta, sosyal mühendislik yapan tiplerin istediği gibi; savaşçı ruhu elinden alınmış, romantik(!), iyi, müthiş aile çocuğu ise ön plana atılıyordu. Rahatsız oluyor ve tam anlatamıyordum.
Kırmızı hap ile birlikte hepsi rayına oturdu. Şimdi filmlere bakıyorsunuz ve baktıkça eskiden izlediğiniz filmlerin ne kadar rezil olduğunu görüyorsunuz. Topluma, hangi mesajlar nasıl verilmiş! Özellikle Disney'de Kungfu Panda vb bir çok animasyona ve diğer yapımlardaki filmlere bakıyorsunuz; düzene karşı çık, babana isyan et, alfalar kötüdür gibi mesajlar var. Çevresi, parası olan, rekabet ile kendini geliştiren ve karşısındakini negleyen adamlar rezil, rüsva püüü onlara!
Mesela genç neslin dikkat ettiğim bir özelliği, karşıdan karşıya geçiyorlar; yol veriyorsun sallana sallana geçiyorlar, bazen yol vermesen de atlıyor ve yavaş yavaş geçiyor. Korna basınca el kol yapıyor. Beklemek zorundasın! (yaya geçidi değil). Prens, prensesler... Herkes onları bekleyecek, bütün hayat onlara karşı; düzene başkaldırıyorlar... Ailesi suçlu, arkadaşı suçlu, sevgilisi suçlu, eğtiim sistemi suçlu, herkes suçlu. En haklı olan kendileri... Fakat bu isyanı, sisteme yöneltmiyorlar. İçlerine kapanıyorlar, kendilerini geliştirmiyorlar, tüketici hale dönüşüyorlar. Sadece suçlayan bir yığın.
Küçük bir çocuk, 10 yıldır orada duran masaya çarpınca, anne/baba masayı dövüyor. Baba dediğimiz de eski tip sert, olması gerektiği gibi disiplin veren değil (sevgi anneden, disiplin babadan gelir). Disiplinden kastım döven, bağırıp çağıran değil. Fakat doğruyu anlatan, böyle olmaz diyen, hadi yüzmeye gidiyoruz diye çocuğuna katkı sağlayan ve çocukların çekindiği babalar olması gerek. Bu, dövme korkusundan çok (ki biraz o da olabilir ama dövmeyeceksiniz), kırmaktan çekindiği için olacak. Bu babalar zaten yok, şimdiki babalar da çocuğa "yavrum bak sen koşuyorsun, dikkat etmiyorsun, kafanı çarptın. Kendini sakatlayabilirsin, her şey olabilir" demek yerine, al sana al sana diye masaya vuruyor. Suç çocukta değil! Masada, öğretmende, eğitim sisteminde... Hayata atılınca da öyle olmadığını görüp depresyona giriyorlar, toparlanamıyorlar.
Her çocuk ünlü, fenomen, zengin olacağını düşünüyor. 30 yaşına gelinceye kadar böyle olamayacağını fark edemiyor ve 30 yaşından sonra bu ağır durumu kabullenmesi 40 yaşına kadar sürüyor. İşte doğruları anlatan, çakı gibi yetiştirecek babalara ve sevgi şefkati bulacağımız annelere ihtiyaç var ama babalar sevgi gösterirken anneler disiplinli olmaya başladı. Roller değişiyor. Bu yüzden "kariyer yapan", bekar ya da boşanmış, kedili, ama erkekleştiği için erkeğe çekici gelmeyen kadınlar çıkıp kendilerini avutmak için; "bizi taşıyacak erkek yok" diyor. Hayır erkekleştin, kadın olarak çekiciliğin kalmadı, erkeği ezmeye başladın
Toplum olarak çocuk yetiştirmeyi bilmediğimiz gibi, film ve dizilerle; komple başka yöne sürükleniyoruz. Savaşçı ruhu olmasın, tüketici olsun, başını eğip 50 yıl nişan, düğün, araba, ev, telefon vs kredileri ödesin, okullarda girişim ve iş kurma, zengin olma dersleri değil daha iyi modern köle (işçi) olma dersleri verilsin... Bu olay.
16-35 yaş arası, bekâr, kondisyonu yüksek, bilinçli, eli silah tutan, maskülen erkekler; devletler, şirketler, din adamları vs gibi mevcut sistemden beslenen herkes için oldukça tehlikelidir. Çünkü devrim başlatırlar. Kadınlarla, feminen erkeklerle olmaz. Devrim için maskülen, eli silah tutan erkek topluluklarına ihtiyaç var!
**
Sağlam olmak ZORUNDAYIZ. Zor bir hayat geçireceğiz. Ailemiz zengin değil, ünlü değiliz, fenomen değiliz; çoğunuz da olamayacak, olsa da 3-5 yıl, 10 yıl içerisinde yerinize çoktan başkaları konacak. Akıllı yatırımlar yapmak (pasif gelir) gerek. Sağlıklı olmamız, savunma sporu öğrenmemiz, silah kullanmayı öğrenmemiz, konfor alanından çıkmayı kavramamız gerek. Maskülen erkek olmalıyız!
Ben de bu aralar konfor alanıma çok saplandım, sosyal medyaya biraz saplandım. Eskiden yatağa yatınca 2030'da Cumhurbaşkanı olduğumda yapacaklarımı düşünerek uyurdum. Şimdi ise saçma sapan günlük ve bireysel şeyleri düşünüyorum, uyuyamıyorum da.. Bunu fark ettim. Hemen kendimi toparlamak için zihnimi değiştirmeye başladım. Ara ara böyle boşluklara düşebiliriz. Önemli olan fark edip, hızlıca toparlanmak. Hiçbirimiz mükemmel değiliz ve olmayacağız. Fakat her birimiz en iyi sürümümüz olmak için var gücümüzle uğraşmak ve BİRARAYA GELMEK ZORUNDAYIZ!
Esen kalın.
306
views