BSM Kolektif

Çinli yayın kuruluşu bilibili tarafından, Komünist Manifesto ve Das Kapital'in yazarı Karl Marx'ın yaşamını konu alan anime diziyi Türkçe altyazılı olarak sizinle paylaşıyoruz. Marx, hayatı boyunca oluşturduğu ideolojik sistemi dünya çapında uykuda olan işçi sınıfını uyandıran ve dünyanın tarihsel gelişimini derinen etkileyen, büyük bir insandı. O aynı zamanda, et ve kemikten oluşan sıradan bir insandı. Onun, Jenny ile yaşadığı aşk ve Engels'le olan arkadaşlığı sonunda efsane haline geldi. BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

Çinli yayın kuruluşu bilibili tarafından, Komünist Manifesto ve Das Kapital'in yazarı Karl Marx'ın yaşamını konu alan anime diziyi Türkçe altyazılı olarak sizinle paylaşıyoruz. Marx, hayatı boyunca oluşturduğu ideolojik sistemi dünya çapında uykuda olan işçi sınıfını uyandıran ve dünyanın tarihsel gelişimini derinen etkileyen, büyük bir insandı. O aynı zamanda, et ve kemikten oluşan sıradan bir insandı. Onun, Jenny ile yaşadığı aşk ve Engels'le olan arkadaşlığı sonunda efsane haline geldi. BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

Çinli yayın kuruluşu bilibili tarafından, Komünist Manifesto ve Das Kapital'in yazarı Karl Marx'ın yaşamını konu alan anime dizinin ilk bölümünü sizinle paylaşıyoruz. Marx, hayatı boyunca oluşturduğu ideolojik sistemi dünya çapında uykuda olan işçi sınıfını uyandıran ve dünyanın tarihsel gelişimini derinen etkileyen, büyük bir insandı. O aynı zamanda, et ve kemikten oluşan sıradan bir insandı. Onun, Jenny ile yaşadığı aşk ve Engels'le olan arkadaşlığı sonunda efsane haline geldi. BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

Çinli yayın kuruluşu bilibili tarafından, Komünist Manifesto ve Das Kapital'in yazarı Karl Marx'ın yaşamını konu alan anime dizinin ilk bölümünü sizinle paylaşıyoruz. Marx, hayatı boyunca oluşturduğu ideolojik sistemi dünya çapında uykuda olan işçi sınıfını uyandıran ve dünyanın tarihsel gelişimini derinen etkileyen, büyük bir insandı. O aynı zamanda, et ve kemikten oluşan sıradan bir insandı. Onun, Jenny ile yaşadığı aşk ve Engels'le olan arkadaşlığı sonunda efsane haline geldi. BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

Çinli yayın kuruluşu bilibili tarafından, Komünist Manifesto ve Das Kapital'in yazarı Karl Marx'ın yaşamını konu alan anime diziyi Türkçe altyazılı olarak sizinle paylaşıyoruz. Marx, hayatı boyunca oluşturduğu ideolojik sistemi dünya çapında uykuda olan işçi sınıfını uyandıran ve dünyanın tarihsel gelişimini derinen etkileyen, büyük bir insandı. O aynı zamanda, et ve kemikten oluşan sıradan bir insandı. Onun, Jenny ile yaşadığı aşk ve Engels'le olan arkadaşlığı sonunda efsane haline geldi. BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

Çinli yayın kuruluşu bilibili tarafından, Komünist Manifesto ve Das Kapital'in yazarı Karl Marx'ın yaşamını konu alan anime diziyi Türkçe altyazılı olarak sizinle paylaşıyoruz. Marx, hayatı boyunca oluşturduğu ideolojik sistemi dünya çapında uykuda olan işçi sınıfını uyandıran ve dünyanın tarihsel gelişimini derinen etkileyen, büyük bir insandı. O aynı zamanda, et ve kemikten oluşan sıradan bir insandı. Onun, Jenny ile yaşadığı aşk ve Engels'le olan arkadaşlığı sonunda efsane haline geldi. BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

Guadalajara’da gerçekleşen Birinci İbero Amerikan Zirvesi'nin ardından 1991 yılında 23 Ağustos'ta Fidel Castro ile gerçekleştirilen bu önemli röportajı sizler için Türkçeye çevirdik. İngilizceden çeviren: Bade Başkan Röportaj hakkında detaylar için: http://lanic.utexas.edu/project/castro/db/1991/19910723.html Video ve İngilizce altyazı kaynağı: @rodericday6737 0:01 - Küba bu kadar küçük ve yalnızken ne yapabilir? 05:58 - Bazıları sosyalist dünyanın çöktüğünü ve bu nedenle Küba'nın bir geçişe, bir değişime doğru gittiğini söylüyor. Ne düşünüyorsunuz? 12:50 - "Pazarları açmak zorundasınız" anlamında bir telaş var. Bize bir fırsat, özgürlük ve demokrasi toplumuna doğru gittiğimizi söylüyorlar. Bu arada Çekoslovakya'da, Yugoslavya'da vs. kitlelerin bir tür özgürlükçü coşku içinde olduğunu görüyoruz. Ne diyorsunuz? 19:41- Bugünlerde "kapitalizm" ve "emperyalizm" gibi söylemlerin modası geçmiş gibi görünüyor. Küba için bir geri sayım yok mu? 26:52 - Ama Küba ne kadar fedakarlık yapabilir? Bazı açılımlara izin vermenin zamanı gelmedi mi? 32:20 - Neden farklı düşünen insanların örgütlenmesine izin vermiyorsunuz ya da siyasi özgürlük için alan açmıyorsunuz? 35:36 - Tek partili bir devlet demokrasi için çok kısıtlayıcı bir çerçeve değil mi? 36:46 - Genel olarak Latin Amerika başkanları meşruiyetlerinin sandıktan geldiği konusunda ısrar ediyorlar. Sonra insanların "Küba'da neden seçim yok?" diye ısrar ettiğini görüyorsunuz. 42:25 - Bu kadar açık olan bir dünyada, kapalı bir süreci sürdürmek mümkün mü? 43:39 - Küba'nın Latin Amerika'nın geri kalanıyla bütünleşmesinin önündeki temel engelin sosyalist sistemin devamı olduğunu iddia eden pek çok insan var. BSM'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

"Sermaye, ölü emektir ve ancak vampir gibi canlı emeği emerek yaşayabilir." #KarlMarx #blade BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

“Muhteşem”, “görkemli” bir hayat yaşadığı, ölümünün de görev başındaki bir asker gibi görkemli olduğu söyleniyordu ardından. 17 yaşında mücadeleye katılmış, defalarca tutuklanıp sürgüne gönderilmiş, partisinin verdiği tüm görevleri neredeyse eksiksiz yerine getirmiş, devrim kararının alındığı toplantıda Lenin’in yanında yer almış, 1917 Ekim’i sonrası devrimin korunması için partisinin verdiği zorlu görevleri layıkıyla yerine getirmişti. “Muhteşem” ve “görkemli” bir hayat başka nasıl mümkün olurdu ki? Onu sonsuzluğa uğurlayan törende tabutunun bir yanında Troçki, diğer yanında Stalin vardı. Buraya yeniden ve altını çizerek döneceğiz ama önce “proletaryanın adanmış şövalyesi”ni, Bolşevik Parti’nin büyük bir saygı notuyla uğurladığı devrimciyi, Feliks Dzerjinski'yi biraz daha yakından tanıyalım. Yazan: Ali Ufuk Arıkan - Gelenek Sunan: Cansu Fırıncı BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

120 Dakikanın yeni bölümünde "Piyasa bugün niye hiçbir sorunu çözemez?" sorusu üzerine konuşuyoruz. BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

#MustafaSuphi ’nin Türk Halkına Çağrısı’ndan "Türkiye’nin işçi ve yoksul köylüleri! Ancak sermaye ve para tahakkümünün devrilmesi, sosyalist devrimin bütün cihana yayılması sana tam ve sağlam bir hürriyet verecektir. Sen, ancak sermayedarların, zenginlerin, toprak sahiplerinin, paşa ve ağaların etki ve baskısını yıktığın ve bütün kuvvetinle sosyalizm devrimini kendi memleketinde savunduğun ve yaydığın takdirde uluslararası devrimin ilerlemesine yardım etmiş olursun. Türk, Müslüman, yabancı her kim olursa olsun, sermayedar ve zenginlerle birlik ve ittifak yapma. Uluslararası harpçilere, emperyalizme elinden geldiği kadar karşı dur! Memleket içinde hiçbir bölük yabancı asker kalmasın! Fransız, İngiliz, Amerikan emperyalistlerin yapacakları barıştan sakın ve bil ki, onların isteyecekleri tazminat ve eski borçlara dair ortaya koyacakları hesaplar, senin kolunu bükecek ve elinde avucunda ne varsa hepsini kaybettirecek. Devrim düşmanlarıyla uzlaşmaya razı olan ikiyüzlü hainlere, emperyalist devletlere yanaşmayı kabul eden ve savunan dolandırıcılara el verme. Memleketini yeniden emperyalist savaşa sokmaktan ve ana topraklarını yeniden siperler, hendeklerle donatarak bağrını yırtmaktan sakın! Sermayedarlar, generaller, papazlar ve tutucu mollalar ile birlikte emekçi halka karşı giden ve Rusya İşçi Halk Cumhuriyeti’ni yıkarak, onun yerine zenginler, sermayedarlar cumhuriyetini veya daha doğrusu çarlar devletini kurmak isteyenlerden kaç! Bunlar, bütün dünyanın emekçi halkını kırıp doğradıktan sonra şimdilik kendilerine meyil gösteren ikiyüzlü sosyalistleri dahi çiğneyip geçecek ve sermayedarların, çiftlik ağalarının toprakları zalim padişahın, kralın, çarın tahtını ensene bindireceklerdir. Emperyalist hükümetlerin bugün memleketimize ve halkımıza saldıran ordularına karşı savaşa kalk! Emperyalistlerin para ile satın alarak ülkemize yolladıkları bütün alçak kuvvetlere silah çek. Yoksul ve emekçi! İyi bil ki, büyük zenginlerin, zalim paşa ve ağaların keselerinde Fransız ve İngilizlerden, Amerikalılardan aldıkları pek çok çalıntı altınlar vardır. Onlar bu altınlarla sana karşı kuvvet hazırlamaya, seni ezmeye çalışıyorlar. Yoksul ve mazlum Türk rençperleri, sabrettiğin yeter! Kalk, kendini göster, Türkiye’nin zulüm ve kahır içinde diğer halklarına elini uzat! Türkiye’nin işçi ve köylüleri! Her zaman aklından bir şeyi çıkarma: Avrupa ve Türkiye’deki bütün sermayedarlar, zenginler, paşalar, ağalar, papazlar, tutucu mollalar Türkiye’de hükmettikçe, sermaye ve para esirliği ortadan kalkmaz ve işçi, köylü, halk kendi devlet ve hükümetine kavuşamaz..." (Bu yazı 1919 yılında yazılmıştır.) Görüntü aslına sadık kalınmaya çalışılarak yapay zeka uygulamaları ile üretilmiştir. BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/BSMKolektif/join

120 Dakikanın yeni bölümünde liberalizmin ne olduğundan, tarihinden ve bugününden konuşuyoruz. Hazırlayanlar: Dr.Öğrt.Gör. Anıl Aba Yazar, Akademisyen Can Serhat Halis - Yazar Doç. Dr. Nevzat Evrim Önal - Yazar, Akademisyen Sertaç Canbolat - Çevirmen BSM'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join BSM TV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

Elektra Apostolu varlıklı bir ailenin çocuğu olmasına rağmen, yoksulluk ve sefaletten uzak konforlu bir hayat sürebilecekken, çok erken yaşta sahip olabileceği ayrıcalıkları red etti ve sadece 14 yaşındayken, 1926’da OKNE’nin, Yunanistan Genç Komünistler Federasyonu’nun saflarında örgütlendi. Çeviren: Gülay Çil - Seslendiren: Dilara Tor Yapım: @knetube BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

Öyle yıkma kendini, Öyle mahzun, öyle garip. Nerede olursan ol, İçerde, dışarda, derste, sırada, Yürü üstüne - üstüne, Tükür yüzüne celladın, Fırsatçının, fesatçının, hayının. Dayan kitap ile Dayan iş ile. Tırnak ile, diş ile, Umut ile, sevda ile, düş ile Dayan rüsva etme beni.

Tüm dünyayı köleleştirmek isteyen tiranlara karşı başta Sovyet halkları olmak üzere insanlığın kazandığı zafer bugün hala insanlığa umut veriyor. Bugünü anmak adına zaferin en önemli mimarlarından SSCB Devlet Başkanı ve Kızıl Ordu Başkomutanı Josef Stalin'in zafer günü konuşmasını Türkçe seslendirmeli olarak sizlerle paylaşıyoruz. Çeviri: Kutlu Ozan Akalın - soL Seslendiren: Kudret Gürkan Demir Kapak görseli: @politsturm_inter BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

Budapeşte Radyosu’nda yayınlanan kayıtta Nâzım Hikmet’in Bursa Hapishanesinde kaldığı dönemde 1 Mayıs günü başından geçen bir anıyı anlatıyor. Konuşmanın Çözümü: Bursa hapishanesindeydim ve hapishanede olmama rağmen ben şahsen değil, Bursa hapishanesinde bir komünistin bulunması yüzünden, yani Bursa Hapishanesinde Türk yurtseverlerinden bir tanesinin bulunması yüzünden 1 Mayıs Bayramından dört gün önce Bursa hapishanesinin etrafı yani hapishanenin duvarlarının etrafı jandarma kuvvetleri ile sarıldı. Jandarmalar gene var fakat yani ikinci bir kordon halinde kulelerde değil yalnız bütün sokaklarla filan… Bu aşağı yukarı işte o yıllardaydı ki efendiler mecbur kalmışlardı bazı demokratik hakları bir zaman için olsun tanımaya. İşte bu zamanlardaydı binaenaleyh bir haber duyulmuş ki Bursa işçilerinin bir kısmı bir nümayiş yapacak ve bu nümayişlerini Bursa hapishanesinin önünde yapacak. Bir Türkiye komünisti yani kendilerinden bir insan Bursa Hapishanesinde yattığı için. Bundan dolayı hapishane çevrildi bir hafta önce ve hatta içeriye ziyaretçi bırakmadılar. Nihayet 1 Mayıs’ın arifesinde ben de o zamanlarda hastanedeydim yani birinci kalp krizini geçirmiştim. Hastanede yatıyordum. Akşamüstü hastanenin revirine iki çocuk getirdiler. Tevkif edilmiş dışardan mahkemeye, mahkemeden sevk ettiler hastaneye. Revire sevk etmelerinin sebebi ikisinin de belliydi kafaları yarılmış ve yüzleri gözleri kan içindeydi. Neyse revirde lazım gelen ilk tedavileri yapıldı. Bir tanesinin başındaki yara bir hayli ağırdı belli. Anlaşılıyor ki birbirleri ile dövüşmüşler ve bundan dolayı polis bunları yakalamış tevkif etmiş, ikisi de birbirinden şikâyetçi, hapishaneye göndermiş. Çocuğun birini, hafif yaralısını koğuşa gönderdiler ağır yaralı revirde kaldı. Böyle 15-16 yaşlarında tığ gibi bir işçi delikanlısı. Ama sarı, benzi uçuk, ama kocaman elleri var. Büyük işçi elleri gibi. Ama harikulade gözleri var. Çocuk gözleri. Fakat çocuk gözlerinin içinde tıpkı büyük insanlarınki gibi ümidi olan azmi olan ve biraz da kederi olan gözler. Neyse çocukla bakıştık. İşçi çocuğu. Benim memleketimin en güzel çocuğu. Bahtiyarlığı için bütün ömrümü verdiğim çocuk. Dövüşmüş, ne yapalım, çocuk! Neyse kaldı revirde, benim de orada bir odam var, revirde ayrı bir oda vermişler ki bende malum sâri hastalık müthiş komünist hastalığı yani en büyük sâri hastalık bende olduğu için revirde dahi tecrit edilmiş durumdayım. Neyse yatıyorum koğuşta, gece yarısı uykum da tavşan uykusudur. Şimdi mütemadiyen ev ha basıldı ha basılacak olduğu için mecburum daima tetik üstü durmaya. Neyse kapı açıldı –gırç- baktım çocuk içeri girdi. Malum hastanede lamba sönmez. Lambayı söndürme hakkına haiz değilsin, lamba yanar. Girdi çocuk içeri. Kalktım “ne istiyorsun?” dedim. “Nâzım abi sana geldim” dedi. “Yarın 1 Mayıs” dedi. “Arkadaşlar sana bir hediye gönderdiler” dedi. İşçi tulumunun içinden küçük bir karanfil çıkardı. Kırmızı bir karanfil. Ömrümde aldığım en büyük hediye ve en büyük mükâfat bu karanfildir. Sonra anladım ki karar vermişler hapishaneye ziyarete gelmek, başkasını görmek vasıtasıyla beni görmek kabil değil, beni, benim şahsım mevzu bahis değil bir Türk komünistini görmek kabil değil. Binaenaleyh ne yapmak lazım, karar vermişler iki çocuk dövüşecek. Tabi dövüşünce de biraz coşmuşlar birisi öbürünün kafasını fena halde yarmış hani. Onun için de polise gitmişler, şikâyet etmişler, düşmüşler hapishaneye. O kafası tabi fena halde yarılan ona devredilmiş o esnada karanfil, revirde kalacağı anlaşıldığı için ve bana benim işçi sınıfımın bu armağanını verdiler. Ömrümün en güzel hatıralarından birisi budur. Kaynak: TÜSTAV Fotoğraf renklendiren: Evren Gezmiş BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

Bugüne kadar hep birlikte yüzlerce video ürettik. Şimdi ayakta kalmak ve yenilenmek için dostlarımızın desteğini istiyoruz. Bir dayanışma kartı alarak üretmeye devam etmemizi sağlayabilirsiniz: 👉http://shopier.com/bagimsizsinemamerkezi

Depremde ölümler birilerinin kişisel ahlaksızlığı yüzünden mi yaşanıyor? Mevzu "Kötü insanlar" mı? "İyi yürekli, ahlaklı müteahhitlerle" sorun çözülebilir mi? Deprem bir doğa olayı, felaket ise içinde yaşadığımız ekonomi politik sistemin sonucu. İşte bu yüzden, AKP Türkiyesinde ekonomiden eğitime tüm başlıkların bireyin liyakatinden ahlakına kadar "kişilerin" niteliklerine, şahsiyetlerine indirgendiği bir ortamda depremin ekonomi politiğine bakıyoruz. Hazırlayanlar: Dr.Öğrt.Gör. Anıl Aba Yazar, Akademisyen Can Serhat Halis - Yazar Doç. Dr. Nevzat Evrim Önal - Yazar, Akademisyen Sertaç Canbolat - Çevirmen BSM'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

Yirmi yıllık AKP iktidarının Türkiye ekonomisinde yarattığı dönüşümün ülkeyi nasıl çürüttüğü yaşanan ilk büyük doğal afette ortaya serildi. Halkın ihtiyaçları değil şirketlerin çıkarları doğrultusunda AKP eliyle büyütülen inşaat sektörü depreme dayanamadı. Yalnızca evler değil kritik kamu binalarının da çökmesi, felaketin çok daha büyümesine neden oldu. AKP’nin yirmi yıllık iktidarına en fazla damga vuran ekonomik olgulardan biri inşaat sektörünün öneminin artmasıydı. Sektörün, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılı sonunda yüzde 4 düzeyinde olan ekonomideki payı, 2017 yılının başına gelindiğinde yüzde 8’e yükselmiş; yani inşaat sektörü bütün bu dönem boyunca ekonominin genelinde yaşanan büyümenin iki katı hızda büyümüştü. Dünyadaki genel eğilime paralel olmakla beraber AKP ölçüsüzlüğünü yansıtan bu gelişme ile Türkiye, OECD ülkeleri arasında inşaat sektörü en fazla büyüyen ülke olmuştu. Bu süre zarfında 10 milyondan fazla konut üretildi. Bu, kabaca mevcut konut stokunun üçte birine tekabül ediyor. Böylelikle yoksul emekçiler için olmasa da toplumun genelinde konut sahipliği oranı yükseldi. AKP, bu betonlaşmayı daima eldeki mevcut konutların depreme dayanıklı olmaması ile gerekçelendirdi: Yeni binalar yapılmalıydı, eskileri yıkılarak. Nitekim 17 Ağustos 1999 depremi Türkiye’nin konut ve altyapı stokunun depreme hazırlıksız olduğunu acı bir şekilde ortaya koymuştu ve 2001 yılında geçen Yapı Denetim Yönetmeliği, yeni yapıların depreme hazırlıklı olmasını öngörüyordu. Yirmi yıl boşa geçirildi Ne var ki, inşaat şirketleri tarafından üzerine rant eklenmiş olağanüstü kâr fırsatlarını değerlendirmek için her türlü mevzuat etrafından dolaşılması gereken bir engel olarak görüldü. Mayasında kuralsızlık ve pervasızlık olan AKP de bu eğilimi körükledi. #deprem Yazan: Bizim Gazete Seslendiren: Arda Kavaklıoğlu BSM TV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

Yarım yüzyıldan fazla geçmesine rağmen her depremde hala aynı yoksulluk ve çaresizlik. Neden? BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/BSMKolektif/join

Demokrasinin deşifresi! Hiç kimsenin dilden düşürmedi ve üzerinde herkesin uzlaşmış görünerek bir tür kutsiyet atfedilen demokrasi nedir? Demokrasi kapitalizm için ne anlama geliyor ve kapitalizmle mücadelede demokrasinin hangi tarafında durmalıyız? Ekip: Dr.Öğrt.Gör. Anıl Aba Can Serhat Halis Doç. Dr. Nevzat Evrim Önal Sertaç Canbolat BSMTV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

Atom bombasının sırlarını Sovyetlere sızdıran fizikçi olarak ün saldı. Kapitalizmin yazarları sık sık Batı’ya ihanet ettiğini yazdılar. Kısa bir süre önce Nature dergisinde yayımlanan bir kitap tanıtımında da Klaus Fuchs’un “ihanet”inden tekrar bahsedildi. Fuchs’un hayat hikâyesine bakmak ise olan biteni ihanet olarak adlandırmanın ne derece anlamsız olduğunu gösteriyor. Klaus Emil Julius Fuchs Sınıfının insanlarında! Yazan: Kıvanç Ünlütürk Seslendiren: Arda Kavaklıoğlu BSM'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join

Sınıfının İnsanları programımızın bu bölümünde Stalin'in yakın dostu, Lenin'in yoldaşı , büyük Ekim Devrimi'nin en önemli kahramanlarından biri olan Kamo'nun asıl adıyla Simon Ter-Petrosyan'ın yaşamına bakıyoruz. Metin: @PS_Inter Çeviri: Bade Başkan Video için metin düzenleme: Buğrahan Aydın BSM TV'yi ayakta tutabilmemiz ve daha fazla insana ulaşabilmemiz için bize katılın: https://www.youtube.com/bsmkolektif/join #Kamo #Sınıfınınİnsanları Bilgilendirme: Videoda kullanılan fotoğraflar videoda o esnada bahsedilen tarihlere ait olmayabilir. Kendisinin çok az fotoğrafı bulunduğundan eldeki çok az görselle videoyu kotarmaya çalıştık. https://us.politsturm.com/kamo-a-story-of-stalins-student-and-armenian-revolutionary/