Sonsuz Yokluk Bürosu sesli kitap

2 months ago
16

Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
https://www.youtube.com/channel/UCxAx2UIfKcbN9AA9loTXvTA/join
https://www.instagram.com/efendisizadam/

"Sonsuz Yokluk Bürosu" sesli kitap
Sabah saat dokuz olduğunda, Fikret K., bürosuna girdiğinde masasında iki adet damgalı zarf buldu. Zarflardan birinde "Tanrı'nın Varlığı Dilekçesi" yazıyordu, diğerinde ise "Tanrı'nın İmha Raporu" başlığı vardı.

Zarfları açtığında, içlerinde tuhaf, matematiksel formüller ve ontolojik kanıtlar bulunuyordu. Sanki bir devlet dairesi tanrının varlığını veya yokluğunu inceliyordu.
Saat on ikiye doğru, ceketin sol iç cebinde bir not buldu: "Tanrı, bugün saat 14:37'de büromuza ifade vermeye çağrılacaktır. Lütfen hazırlıklı olunuz."

Fikret K. şaşkınlıkla not defterine not aldı. Tanrı nasıl ifade verecekti? Var mıydı, yok muydu? Kim çağırabilirdi onu?

Öğle yemeğinde garson ona "Efendim, Tanrı'nın avukatı masa 7'de sizi bekliyor" dediğinde, Fikret K. sadece başını salladı.

Masa 7'de, şeffaf bir varlık oturuyordu. Ne erkek, ne kadın. Ne var, ne yok.
"İfadenizi alacağız" dedi şeffaf varlık.

Fikret K., masanın başına iliştiğinde, şeffaf varlık ona, insan zihninin tanımlamakta zorlanacağı bir tebessümle baktı. Bu, bir gülümseme değil, adeta varoluşun kendisinin bir biçimiydi. Sanki o an, zaman ve mekân, kütle ve enerji gibi kavramlar Fikret K.'nın etrafında eriyip yeniden şekilleniyordu. Şeffaf varlık elini kaldırdı ve masanın üzerinde ince bir dosya belirdi.
Dosyanın kapağında tek bir kelime yazıyordu: "Hiçlik".

Fikret K., dosyayı açmaya cesaret edemedi. Ellerinin titremesini bastırmaya çalışarak şeffaf varlığa sordu:"Tanrı gerçekten saat 14:37'de mi burada olacak? Yoksa bu da sizin gibi bir metafor mu?"
Varlık, konuşmadan önce uzun bir süre gözlerini ona dikti. Bu bakış, kelimelerin ötesindeydi; doğrudan zihnini delip geçmiş, Fikret K.'yı varlığının temeline dek sarsmıştı. Ardından, sesi geldi—fakat bu ses bir ağızdan değil, sanki doğrudan evrenin boşluğundan yankılanıyordu.

"Tanrı burada olmayacak, çünkü burada değil. Ama Tanrı burada olacak, çünkü her yerde. Saat 14:37, yalnızca senin zamanına ait bir yanılsama."

Fikret K., bu cevabı anlamaya çalışırken varlığın önünde bir tür hologram belirdi. Görüntüde, büronun mahkeme salonuna benzeyen bir odasında, bir kürsüde oturuyordu. Etrafında gölgelerden oluşan bir jüri, önünde ise iki avukat: biri kırmızı, diğeri mavi renkte giysilere bürünmüş. Her iki avukat da dosyalarından parlak, görünmez mürekkeple yazılmış sayfalar çıkarıyordu.

Loading comments...