Hz. Âdem (as) Çamurdan yaratılan, bilgi ile donatılan varlık, ilk insan Hz. Âdem (as)

3 months ago
25

Hz. Âdem (as)
Çamurdan yaratılan, bilgi ile donatılan varlık, ilk insan Hz. Âdem (as)
Yüce Allah (cc) insanı, ilk aşaması olan topraktan, kuru balçıktan, biçim verilmiş çamurdan yarattığını Kur’an’da apaçık bir şekilde bildirmiş, yarattıktan sonra ikinci aşamada ruhundan üfleyerek onu beşer vasfına insan vasfına kavuşturduğunu bildirmiştir.
“Bir zamanlar Rabb’in, meleklere demişti ki: ‘Şüphesiz Ben, kuru balçıktan, biçim verilmiş çamurdan bir beşer yaratacağım. İşte onu düzenlediğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman onun için hemen secdeye kapanın.” (Hicr, 28-29)
Burada “onun için hemen secdeye kapanın” ifadesi Âdem’i yarattığım içindir, yani yaratılışı gerçekleştirdiği içindir, yoksa Âdem’e secde edin demek değildir, çünkü yüce Allah (cc), Zat’ından başkasına secde etmeyi emretmez.
“Sonra onu düzenledi ve ona ruhundan üfledi ve size işitme, görme ve gönüller verdi; ne az şükrediyorsunuz!” (Secde, 9)
“Andolsun, insanı kuru balçıktan, biçim verilmiş çamurdan yarattık.” (Hicr, 26)
Yüce Allah (cc), Hz. Âdem (as)’ı, ilk insanı, bir anne babadan değil, çamurdan yarattığını, çeşitli merhalelerden geçirerek yarattığını, şüpheye yer vermeyecek şekilde akleden insanlara bildirmiştir.
“Şüphesiz O, sizi merhalelerden geçirerek yarattı.” (Nuh, 14)
Yüce Allah (cc), insanın yaratılışını bu denli açık bir şekilde bildirdiği halde yüce Allah’a ve O’nun inzal ettiği Kur’an’a, gerçekten ya da hiç iman etmeyen, küfür ve azgınlığı yol edinen Samiri soylu bel’amlar ile İslâm düşmanları, yüce Allah’ı âdeta tekzip edercesine Hz. Âdem (as)’ın bir babası olduğunu iddia etmişler, etmektedirler.
Yüce Allah (cc), Hz. Âdem (as)’ı babasız yarattığı konusunda Hz. İsa (as)’ın yaratılışını örnek verir ve onun yaratılışının da Âdem’in yaratılışı gibi babasız olduğunu bildirir.
“Şüphesiz İsa’nın misali, Allah’ın indinde Âdem’in misali gibidir; topraktan onu yarattı, sonra ona dedi ki: ‘Ol’ hemen oluverdi.” (Ali İmran, 59)
Yüce Allah (cc), Hz. Âdem (as) ile Hz. İsa (as)’ı babasız yarattığını bu denli apaçık bir şekilde bildirdiği halde bunlara baba isnat etmeye kalkışanlar, yüce Allah’ı inkâr etmeleri yanında azgınlık, küfür ve şirklerinin en dip derekesine düşmüşlerdir.
Hz. Âdem (as)’ın çamurdan, babasız yaratılışını inkâr edenler, İblis’e tâbi olan kimselerdir. Yüce Allah (cc), insanın yaratılışını bildirdiği halde bu gerçeği inkâr edip Hz. Âdem (as)’ın bir babası olduğunu iddia edenler, İblis’in yolunu takip eden, onun temsilcileri olan, tıpkı İblis gibi yüce Allah’a isyan etmiş, lanetlenmiş kimselerdir.
“Andolsun sizi yarattık, sonra sizi biçimlendirdik, sonra meleklere dedik ki: ‘Âdem için secde edin!’ İblis hariç hemen secde ettiler, o secde edenlerden olmadı.” (A’raf, 11)
“O zaman meleklere demiştik ki: ‘Âdem için secde edin’ hemen secde ettiler, ancak İblis yapmadı.” (Taha, 116)
İblis, kendisine emredildiği halde secde etmemiş, yüce Allah’ın emrine karşı itaatsizlik yaparak yüce Allah’a açıkça muhalefet etmiştir. O, bu itaatsizliğini haklı çıkarmak için de insandan üstün olduğu mazeretine sığınmıştır. Bu ifadesi ile İblis, insan ile sürdüreceği savaşın yöntemini de ortaya koymuş oluyordu.
“(Allah) buyurdu: ‘Sana emrettiğim zaman, secde etmekten seni meneden ne oldu?’ dedi ki: ‘ben, ondan hayırlıyım, beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın.” (A’raf, 12)
Kendini haklı ve üstün görme mantığı, İblis’i Rabb’ine isyan ettirmiş, küfür ve şirke düşürmüştür. İblis’in bu sakat mantığı, ondan sonra tüm beşerî sistemlerde ve Rab’lerine isyan eden kişilerde aynen devam etmiştir.
Yüce Allah’ın emrine isyan eden İblis’i yüce Allah (cc), alçaltmış, onu bulunduğu yerden çıkarmış, zelil kılmıştır. Yüce Allah’ın bildirdiği hükümler dışında hareket etmek hiçbir şekilde insanı yüceltmez, tam aksine küçük düşürür, zelil kılar.
“Dedi ki: ‘Öyleyse in oradan, orada büyüklük taslamak doğrusu senin için mümkün değildir, şimdi çık, şüphesiz sen, küçük düşürülenlerdensin!” (A’raf, 13)
Yüce Allah (cc), “secde et” emrini yerine getirmeyen İblis’i, rahmetinden kovup alçalttığı gibi bildirdiği hükümleri değiştirerek yalanlayan, bunlara aykırı konuşup hareket edenleri de sahip oldukları konumlarını ellerinden alarak lanetleyip alçaltacaktır.
Yüce Allah’ın hükümlerinden birini inkâr etmek, gereğini yapmamak, kişiyi küçük düşürür, aşağılanmasına, O’nun rahmetinden kovulmasına, İblis’in yandaşı olmasına neden olur. İnsanın, yüce Allah’ın hükümlerine aykırı her söz ve davranışı yüce Allah’a karşı isyan, küfür, itaatsizlik edip böbürlenmesi, büyüklük taslaması, İblis ile aynı konuma düşmesidir.
Bilgi ile donatılan İnsan üstündür
Üstünlük, kişinin bilgi ile donanması ve bu bilgisini hayata yansıtması ile mümkündür. Hz. Âdem (as), yüce Allah’ın kendisine öğrettiği bilgi ile üstün olmuş ve bu bilgisini meleklere anlatmıştır. İşte meleklerin bile cevap veremedikleri o muhteşem üstün olma durumu.
“Ve Âdem’e O, bütün isimleri öğretti, sonra meleklere onları gösterdi, daha sonra dedi ki: ‘Şayet doğru söyleyenler iseniz, şunları isimleriyle bana haber verin.” (Bakara, 31)
“(Allah) dedi ki: ‘Ey Âdem, onların (öğrendiklerinin) isimlerini onlara haber ver’ (Âdem), ne zaman ki onları isimleriyle onlara haber verdi, (Allah) dedi ki: ‘Size demedim mi, şüphesiz Ben göklerin ve yerin gaybını bilirim ve sizin açıkladığınız şeyleri, gizlemekte olduğunuz şeyleri bilirim!” (Bakara, 33)
Üstünlük, yüce Allah’a gereği gibi iman etmekte, O’nun bildirdiklerini aynen kabul edip hayat prensibi olarak yaşamaktadır ki, Rab’lerinin hükümlerini kabul edenler, her zaman ve her yerde üstündürler. Bu, Mü’minler için Kur’anî bir müjdedir. İşte meleklerin bile cevap veremedikleri insandaki o muhteşem bilgiler.
“Yılmayın ve üzülmeyin, gerçekten Mü’minler iseniz en üstün sizsiniz.” (Ali İmran, 139)

Loading comments...