Araba Söyleşisi: Toplumun En Büyük Sorunu ve 4 Cumhurbaşkanı Adayı Üzerine

1 year ago
145

Eğri oturup doğru konuşmak gerek… Özellikle bir bilim olan siyasette… 4 Cumhurbaşkanı adayı var. Herkes bir şeye inanmış. Her zaman olduğu gibi “bu sefer kesin gidecek” diyen muhalefet, “bunlar gelirse ezanı yasaklar” gibi değişik(!) düşüncelere kapılan iktidar, “ne o ne o” diyen ve hem iktidardan hem de değiştirilen Yeni CHP’den bıkan seçmenin sığındığı Muharrem İnce ve Sinan Oğan…

Birbirlerine karşı muazzam bir iftira, yaşan, karalama politikası başlattılar. İnanılmaz yalanlar, sahte haberler, uzaktan belli olan ama kitlelerin inandığı yalanlar…

En büyük gerçeklerden biri olan deprem çoktan unutuldu. Cumhurbaşkanı beyanına göre 850 bin civarında insanımız uzuvlarını kaybetmiş. Bingöl tehlikesi var, İstanbul gerçeği yakınımızda… Hâlâ saçmalıklar devam ediyor ve ben bunaldım.

Hain, devlet düşmanı gibi sözcükler çok sert, birisine söylediğinde çekip vurabilir ama bizim ülkede herkes birbirine söylüyor. Anlamakta zorlamıyorum. Hepsinden bunaldım.

**

Öte tandan parti programlarına bakıyorum; yıllardır belediyelerin yol ortasına “yeşil gözüksün” diye koyduğu çimler ve sulanmasını blogdan eleştirirdim. Sosyal medyadan arkadaşlar ya da blog üzerinden “abi çok takma bunları” diyorlardı. Sonuç? Susuz kaldık değil mi?

Türkiye, 2040’ta kurak ülke olacak! Bırakın çim sulamayı, evdeki tuvaletlerde temiz su kullanma lüksümüz dahi yok! Buralarda arıtılmış su kullanılmalı. Çok şükür bunu Muharrem İnce dile getirdi. Yıllardır blogda yazıyordum.

Bana göre Türkiye’deki sorunların en temeli IQ… IQ ortalamasını yükseltmeliyiz. Bunun içinde, IQ ve anlamaya odaklı, toplumsal kurallara odaklanmış eğitim de var beslenme de, kamu sağlığı da (akraba evlilikleri vs). Fakat bu büyük sorunla hiçbir parti ilgilenmiyor gibi…

**

Öte yandan spor yapmayan, sanatla uğraşmayan; doğru düzgün kampanya yürütemeyen siyasiler mevcut. Belki Amerika’dan değil, Rusya’dan çeşitli insanları tutarak kampanya yapmak gerek?

Söylenecek çok şey var da ben siz gençlere şunu anlatacağım; böyle düşmanlıklardan, kutuplaşmalardan uzak durmaya çalışın… Ne yaparsanız yapın uzak durun. Ülkenize sahip çıkın. Bir şeyler değiştirebilirsiniz ama buna kendinizden başlayın ve başkalarına örnek olun.

Er ya da geç değişim olacak ama 4 adaya baktığımda, iktidar değişse bile Türkiye’de değişimin bu kafayla, milletteki bu ruh haliyle mümkün olmayacağını görüyorum. Bu benim düşüncem. Fakat bu, karamsar olmak anlamına gelmiyor. Tam tersine güçlü, cesur, azimli, kararlı olcağız. Spor yapacağız, savunma sporu öğreneceğiz, kendimizi eğiteceğiz, kültürümüzü arttıracağız, sanatla uğraşacağız, konuşacağız, gezeceğiz…

Zamanı gelince de, gerekeni yapacağız. Bu ülkenin kurtuluşu geçen yüzyıl kafasıyla düşünen siyasiler değil; geleceği öngörebilen, bilinçli, sorumluluk sahibi gençlerdir.

Ben inanıyorum, siz de inanın. Muazzam potansiyeli olan bir ülkedeyiz. Sadece bunun farkına varamadık. Er ya da geç varacağız. Biliyorum.

Esen kalın.

Loading comments...