Andrew Tate, İnstagram'ı Olmayan İnsan - Türkçe Altyazılı

2 years ago
459

Bu konuda 2 şey söyleceğim:

Birincisi, blogda da bahsetmiştim. Y kuşağı ya da Milenyum kuşağı denilen kuşağın bir parçası olarak 1985-1995 arasında doğan nesle ben "geçiş dönemi nesli" diyorum. Bununla ilgili bir video çekeceğim. Kabaca, genel anlamda sokakta oynayan son, bilgisayarla oynayan ilk nesildik. Bizden öncekiler internet ve teknolojiyi tam olarak anlayamıyor. Bizden sonrakiler de eski kütlürü bilmiyor, tamamen Amerikanvari bir özentiliğe kapılmış durumdalar. Yani 32-35 yaşlarından büyükler genelde Facebook'u tercih ediyor (bu yüzden 8 yıl önce oradan Twitter'a oradan instagram'a kaçtık). İnstagram açsa da kullanmıyor. Bunu bahsetmiş.

İkincisi instagram iğrençliği. Herkesin dünyaya bakış şekli farklı, algısı farklı, gördüp deneyimlediği şeyler farklı. Fakat ben insanların instagram'ı, kendilerini pazarlama aracı olarak kullandığını düşünüyorum ki buraya kadar normal. Gayet normal. Sorun, bunları yapış biçimi. Özel hayatlarını koyuyorlar, p*rno film yıldızı gibi gönderiler ekliyorlar, erkekler saçma sapan "bakın aram, araba işte" gibi gönderisi var.... Yani onlar için normal olabilir fakat o arabayı nasıl aldığın konusunda hiçbir paylaşım yok! Fikirlerin, düşüncelerin, çevren... Lüks araba sahibi olup bunu koymak aptallık. Fakat bunu alabilecek bilgi, deneyim, çevreye sahip olduğunu göstermek? İşte burada anlaşmaya başlayabilir.

Kadınlara girmiyorum, erkeklerin ilkel dürtüyle abazan gibi davranması sonucunda iş koptu... Yani kullanılmış kilot ve çorap satıyor kızlar ve alıyorlar. Ayak fotoğrafı için onlyfan'a abone oluyor. Bu kadar midesizlik... Böyle salakların olduğu ülkede kızlar cinsellikle milyoner olur. Normal.

İnstagram benim için propaganda alanı. Türk kültürü, tarihi, kırmızı hap, düşünceler... Biraz da komik videolar. Bolca sitem, eleştiri... Birileri için bunlar saçma gelecek. Sonuç olarak kimseye laf söylemeye hakkımız yok. Beğenmiyorsan takip etmiyorsun. Fakat sorun şu; saçma sapan sapıklık ve sapkınlıklara "bana ne" dedikçe, toplumun büyük bölümü oraya sürükleniyor.

Ben önce takipçiler ve gençlere sorumlu hissediyorum:

İLKEL DÜRTÜLERLE HAREKET ETMEYİN!
Cinsellik, sürekli abur cubur yemek ve kendini tatlı vs yemekten alı koyamamak (bu nedir ya? Avrupa'nın en obez, dünyanın 7'inci obez toplumuyuz). Aynı zamanda kolay kızarım, sinirlenmem ama kızarım. Sİnirlenmek de istemiyorum. Yanlışım ve bunun üzerinde çalışıyorum. Her durumda kontrollü olmak, duygularımızı kontrol etmek zorundayız. Taş gibi kızla baş başa kaldığımızda, olabilecek en geri zekalı elemanla tartışmaya girdiğimizde ya da trafikte birini dövmek için indiğimizde... İLKEL DÜRTÜLERDEN ARINMALIYIZ!

Bunun için ne yapacağız? Psikoloji ve ruh sağlığı ancak sağlam bende bulunur;
- spor (kondisyon ve nabız patlatma dahil)
- savunma sporu
- sağlıklı beslenme
- en az 3 litre su

Önce 2 yıl, 3 yıl sabrederek bedeni güçlendireceğiz. Bu sırada dünyayı mı değiştirmek istiyoruz? Kendimizden başlayacağız. Değiştirebileceğimiz ufak sorunları değiştireceğiz.

Odamız mı dağınık? Toplayacaksın.
Dişini mi fırçalamıyorsun? Fırçalayacaksın.
Saçın, sakalın bakımlı olacak, dişini fırçalayacaksın.
Basit alışkanlıklar edecek ve etrafında yanlış giden, düzeltebileceğin şeyleri düzelteceksin.

Yani önce beden ve hayatımızda düzeltebileceğimiz ufak şeyler.

Bu sırada yeni hobiler edineceğiz, kurslar, etkinlikler; buradan çevre kuracağız. Kendimizi yavaş yavaş geliştireceğiz. Adım adım. 5 yıllık, 10 yıllık süreç... Kendi hayatımız, sonra çevremizdekilerin hayatı. Yavaş yavaş.

2014'ten 2022'ye kadar 600'e yakın politik yazı yazdım, toplamda 1,5 milyon kişiye ulaştım. 10 bin kadar sıkı takipçim vardı. bir sürü şeyi değiştiremedim. Neden mi? Gördüğü her kadına yazılan, kadının karşısında ağlayan, yalvaran, aldatan kadını bile bırakamayan; işi gücü olmayan, 30 yaşında oğlan çocuğu gibi davranan, koca göbekli, doğru düzgün spor bile yapamayan, dövüşemeyen, hantal, özgüvensiz adamla hangi refah seviyesi yüksek ülkeyi kuracaksın?

Dövüşmek ve savaş sadece fiziksel değildir. Fiziksel olarak hazır olmayan, hayatının savaşını veremez. Sevdiği kadın için savaşamaz, ailesi için, kendi için, ülkesi için savaşamaz. Zengin olmak için gelecek 5 yıl eşek gibi çalışmayı, uykusuz geceler geçirmeyi; hacizler, iflas vb gibi şeyleri göze alıp bunlardan kaçmak için var gücüyle yeni fikirler üretip, sorunları çözmeyi beceremez. Bunları yapamayanla hangi ülkeyi nasıl kurtaracaksın?

Benim de hayatımda oturtacağım çok şey var. Fakat bakış açım değişti, yıllardır değişti ama son 1 yılda hiç olmadığı kadar güçlü ve önümüzdeki 1 yıl, şimdi olduğundan daha fazla güçlenecek. Bakış açımı değiştirdim, bütün işler yoluna girmeye başladı. Bunu gençlere anlatmak boynumun borcudur. Hiçbir beklentim yok, tek bir isteğim var; ne kadar güçlü olduğunuzu ve neler yapabileceğinizi bilin. Eğer size faydam olursa, hayatınız değişirse, 10 yıl sonra görüşünce (illâ görüşürüz), nereden nereye geldiğinizi bana anlatın, mutlu bir insan olayım.

Çok güzel şeyleri hak ediyorsun Türk gençliği!
Esen kalın.

Loading comments...