Andrew Tate Boksun Temellerini Anlatıyor - Türkçe Altyazı (Andrew Teaching Boxing)

2 years ago
451

Hayatımda 4-5 kez kavga ettim, trafikte falan bir kaç kez boğuştum ancak hiç dayak yemedim. Boy ve cüsse avantajım vardı. Çok da ciddi kavgalar değildi. Fakat Andrew Tate'ten sonra, zaten ergenlikte istediğim ama ailemin korkusu nedeniyle gitmediğim kick boksa başladım. İlginç... 16 yaşımda kick boks ve siyaset istiyordum, korktular. Başka bölüme gittim, 3,5 yıl okuyup bıraktım, siyaset bilimi bitirdim, siyasete kıyısından girdim, kick boksa başladım. Olacağı varsa oluyor :)

Kick boksa ilk başladım, normal yumruk vs fakat sparring? İşte olay orada... İlk alıştırma maçımda (sparring) ki ilk hafta ya da 2'nci hafta başlamıştım erkendi ama hoca alışmamı istedi; karşımda çok deneyimli birisi vardı ve dikildim, ne yapacağımı bilemiyorum, yumruk geliyor görüyorum, kapatıyorum sözde ama pat yüzümde. Tabii fasülyeden olduğum için sert vurmuyorlar. Antrenör olayına geleceğim. Derken sonra, sonra, çalışmalar, kombinasyonlar, lapa, tekrar çalışma... Şimdi Cumartesi günlerini iple çekiyorum (sparring günü). Muazzam zevk alıyorum.

İlk sparring sonrasında ne kadar sert vurmasalar ve kaval koruma, kask, dişlik vs olsa bile; sol tarafıma yumruk ve tekme almıştım. Yüzüme gelen yumruklar acıtmadı ama sol tarafım 1 ay boyunca hafifçe sızladı. Daha önce dayak da yemediğim için ilk kez tanıştığım bir duyguydu. Sonra daha sertleri geldi, 2-3 gün hafif acıyıp geçti. Dudağım hafifçe patladı, eve gidip buz koydum 3 günde düzeldi. Ufak kazalar oluyor.

Antrenör meselesine geleceğim. Yeğenim Eskişehir'de boksa başladı. Ben de kick boksa başladım. Bizde herkes aynı giynir, kask takar, kaval koruma takar, dişlik vardır. Sparringde yıllardır bu işi yapanlar karşılarına diğerlerini alır. Yenilere sert vurulmaz. Amaç öğretmektir. Onur hocamız disiplinli, sağlam. Dolayısıyla her şeye hakim. Küçük yaştan beri kick boks yapıyor ve belgeli antrenör. Bunun önemini anlıyorsunuz. Yeğenim ise dişlik bile taktırmadıkları yere gitmiş. Kendi aralarında sparring yapıp birbirlerini nakavt ediyorlar. Böyle saçmalık olmaz.

Normalde sparringde 14-16 hatta 18 oz (yumuşak) eldiven, kaslık, dişlik falan gerek. Dişlik hele! İşte ne yaptığını bilmeyen saçma sapan antrenörlerden sakın ama sakın eğitim almayın. Bu işin olayı antrenör. Disiplinli olacak, ne yaptığını bilecek, korumalarınıza önem verecek.

**

Trafikte falan hem suçlu hem güçlü adama inerdim. Sinirliydim, millete patlardım. Hem kız arkadaşım hem annem, aman kick boksu bırakma diyor. Pamuk gibi oluyorum. Erkeğiz, içimizde savaşçı ruh var, zehri dışarı atmamız gerek. Oynadığımız oyunlar savaş oyunu, rekabet ve bu tür patlamalar genetiğimizde var. Bunu doğru yere yönlendirmek önemli.

Bunun dışında kick boksta cesur olmayı, kendini kontrol etmeyi öğreniyorsun. Mesela geçen otomatik kapı kapanırken refleks şeklinde ellerimi yüzüme götürüp gardımı aldım. Önceden el uzatırdım. Kas hafızası ve bilinçaltı buna alışıyor. Bu çok önemli. Darbeler geliyor, sarsılıyorsun, alışıyorsun. Bacağına tekme geliyor, bacağın taş gibi oluyor. Alışıyorsun. Savunma sporu çok ama çok önemli!

İyi bir antrenör, iyi bir salon bulun ve başlayın. Keşke yüzme, okçuluk, voleybol, tenis vs ile uğraşacağıma ufak yaşta kick boksa gitseymişim.

Korkacak bir şeyiniz yok. Düzgün antrenör bulun yeter. Bir kaç ders gözlemleyin. Korumaya önem vermeyen, disiplinli olmayan yere gitmeyin.

Esen kalın.

Loading comments...